an itibariyle izlediğim ve mahsun kırmızıgül için ilk defa bende, özüne dönme adına birşeyler yapması sebebiyle güzel duygular beslememe neden olan filmdir. her ne kadar 2000 yıldır mezopotamya bölgesinde (yerel halk diliyle kürdistanda), türkiyenin sınır köyünde yaşayan bir ailenin hayatını anlatırken ana dili olan kürtçeyi kullanmasa da, böyle büyük bir hataya göz yummama neden olabilecek yakın tarihten bir kaç olaya (diyarbakır cezaevi, köylerin asker - devlet zoruyla boşaltılması) yer vermiş olması bu kanaatimi değiştirmeme engel olmuştur. bir dahaki filminin ana dili olan kürtçe olması dileğiyle..
bu arada, kendisi hakkında yeni yılmaz güney atıflarında bulunulduğunu gördüm ki umarım başarır. müzikal olarak her ne kadar zıt olsam da, sinema alanında bir yılmaz güneyin daha olması ülke adına çok iyi bir gelişme olacaktır...