sinan çetin

entry291 galeri video2
    57.
  1. kendisini yönetmen sanan ama gerçekte yönetemeyen yönetmendir. öğleden sonra atv avrupa'da tekrarı yayınlanan kenan ışık'ın sunduğu dünya bir oyun sahnesi adlı programda, program ekibi yazılan metin doğrultusunda kendisini 'türk sinemasının dahisi' olarak lanse etmeye çalışmıştır. yer miyiz, bence hayır, az çok sinemayı biliyoruz çok şükür. lakin atv ve kanan ışık neden buna gerek duydu anlamak mümkün değil. yani bir televizyon kanalı sırf iktidar yanlısı diye kendisini ara sıra pohpohlayan bir yönetmen bozuntusunu neden allayıp pullayıp göstermek ister ki. veya kenan ışık, o kadar sanatı bilen ve ona emek veren bir insan, sırf bir büyükşehir belediyesi başkanının sanat danışmanı oldu diye böyle bir basitliğin içinde yar alır mı?

    tabii ki hayır, biz, yani olayı öyle yorumlayanlar geri zekalıyız veya demokrasi düşmanıyız. çok şükür mitinglere de gittik geldik. miting demişken bu yönetmen kişisi taraf gazetesinde şöyle demiş,

    --spoiler--
    soru: en nefret ettiğiniz ses nedir?
    yanıt: mesleksiz kalabalıkların miting sesi.

    taraf gazetesi - 20 soru köşesi
    --spoiler--

    artık kendimi iyice yalnız hissetmeye başladım. özellikle bu sinan çetin konusunda. ama çok şükür tanımadığım, okumadığım bir gazete yazarı imdadıma yetişti ve beni kurtardı. valla o kadar mutluyum ki, anlatamam.

    --spoiler--
    miting uğultusundan nefret eden adam

    soru: en nefret ettiğiniz ses nedir?
    yanıt: mesleksiz kalabalıkların miting sesi.

    kim böyle bir yanıt verebilir acaba? 12 eylül emeklisi bir işkenceci? şilili diktatör pinochet?
    pardon pinochet ölmüştü.
    her neyse doğru yanıt: sinan çetin.
    sinan çetin her fırsatta solcular hakkında atıp tutmasıyla ünlüdür. çünkü o objektivizm felsefesinin kurucusu ayn rand'ın mürididir ama bu sefer çok ağır bir laf etmiş.
    bu yanıtta büyük bir acımasızlık duygusu hakim. doğrusu sinan çetin'in solculara karşı olan bu nefret duygusunun kaynağı çok merak ediyorum.
    bence freudyen bir açıklaması olmalı.
    aslında asıl sorgulanması gereken sinan çetin'in medyaya yansıyan kimliği. kameralar karşısında sinema hakkında öyle artistik laflar ediyor ki, sanki karşınızda tarkovski, stanley kubrick var. artık birileri çıkıp şunu söylemeli: sinan çetin çok başarılı bir reklamcıdır ama berbat bir yönetmendir.
    çetin'in çiçek abbas ve 14 numara dışında eli yüzü düzgün bir filmi yoktur. zaten çiçek abbas da yavuz turgul'un yazdığı senaryoyla başarılı olmuştur. sinan çetin, sinema okullarında nasıl film çekilmemeli başlığı altında ders olarak gösterilecek bay e, romantik gibi türk sinemasının en büyük fiyaskolarına imza atmıştır.
    yapımcı olarak da başarısızdır. çocuk ve plajda ayrı birer fiyasko öyküsüdür. hadi şunu da itiraf edelim. sinan çetin'in dizileri de kötüdür. gülse birsel sayesinde en sonunda avrupa yakası ile yüzü gülmüştür.
    yani demem o ki, sinan çetin'i programlarınızda bir sinema duayeni olarak lanse etmeyin. bu işi bilmediğinizi gösterir!

    http://www.hurriyet.com.t...p?yazarid=246&gid=225
    --spoiler--
    3 ...