toplum olarak hepimiz yaşlı ve kendini dinin korumasına almaya çalışan bu tecavüzcü hakkında yargıdan önce kararımızı verdik. mahkum ettik. bazılarımız dine saldırmak için bütün dindarları aynı kefeye koyarak hakaret etme vasıtası olarak kullandık.
tecavüze uğrayan kız hakkında çıkan rapora medya ve toplum olarak müdahale ettik. tarafsız, salim kafa ile kanunlara uygun mu davrandık? hayır. hepimiz mahkeme ve bilirkişi grubuna müdahale edip yanlış karar verdikleri baskısını yaptık. aynı durum yaşanan bir çok olay var. bir toprak ağası köyün en güzel genç kızını ailesine para vererek rahatça satın alabiliyor. evlenerek veya sadece imam nikahı diyerek rahatlıkla kanuni yoldan tecavüz edebiliyor. onlar gözümüzden uzak olduğu için umurumuzda değil ve hepsinin hesabını bu adamdan sorarak "bir kaç tanesini sallandıracaksın bir daha yaparlar mı" modundayız.
kanun ne diyor? suçlunun tecavüz ettiği kişinin psikolojisi bozulmadıysa cezası azalır veya ceza almaz gibi bir şey. biz ise bu kanunun saçmalığını değerlendirmek yerine bilirkişi daha çok ceza almasını sağlayacak şekilde görüş bildirsin diye adli tıp kurumuna baskılar yapıp onların sırtına biniyoruz.
cezalar değerlendirilirken suçun niteliğinden çok sonrası olayları değerlendiren bu kanunlar değişmeli. bir kıza tecavüz etmek, erken yaşta evlendirmek her şekilde suç olmalı. ailesi ve çevresi küçük yaşta bir kızı evlendirmenin suç olduğunu bilmiyorsa o yaşta kız nerden bilsin. bu şekilde evlendirilen biri ruhsal olarak bozulur mu, tabi ki bozulmaz. çünkü kimse ona başına kötü bir şey geldi gözüyle bakmamakta ve kendisi de bunun yanlışlığını yaşı nedeniyle farketmemekte veya bilmemekte.
hüseyin üzmez veya adli tıp kurumunu suçlamak yerine bu kanunları değiştirmeye çalışmak daha verimli bir çaba olurdu. kanunlarımız kamu vicdanına uygun hale getirilmeli. belki 50 sene önce köylerde küçük yaşta kızlar nikahsız evlendirilebiliyor ve bunları korumak için böyle bir kanun vardı. ama günümüz anlayışlarına ters kalmış ve artık yetersiz. kanunları zorlayarak hukuksuz olarak ceza verilmesine uğraşıyoruz. kalbimiz hüseyin üzmez'in ceza alması için adli tıpın daha çok ceza vermesi için gereken neyse yapması taraftarı. ama mantık bilirkişinin gerçek neyse onu yazması değil mi? karşıdaki insan zeka özürlü ise yanlış doğru farkedemeyip bir rahatsızlık duymaması, psikolojisinin bozulmaması normal değil mi? normal. ancak kanun yetersiz olunca biz kanunlara değil kalbimizin istediğini sağlamaya çalışırız. gerisi umurumuzda değil. inşaallah toplum olarak hepimizi suçlu hale getiren böyle kanunlar değişir.