17. yuzyilda aydinlanmayla birlikte Bati`da kullanilmaya baslayan bir terimdir. 19. yuzyilin sonlarinda, 20. yuzyilin baslarinda ise alman sosyoloji teorisinde terim; modern kapitalist endustriyel devletin gelisimine paralel olarak; geleneksel duzenin ziddi, ilerlemenin, ekonomik ve idari rasyonalizasyonun ve sosyal dunyanin farklilasmasinin vuku buldugu bir durum manasini kazanmistir. bu durumu, dusunce duzeyinde felsefi olarak formule etmek ve mesrulastirmak modernizm; bati disi toplumlarin soz konusu durumlarina ulasma surecine ise modernlesme olarak adlandirilmistir. bu cercevede, bati disi modernlesen bir toplumdan soz etmek, esasen modernite deneyimi geciren, yani endustrilesen, bilim ve teknolojide ilerleyen, kentlesen ve ulus-devlet haline gelen, kapitalist dunya pazarina giren bir toplumdan soz etmektir.