biliyor musun?
gittiğinden beri başı ağrıyor bu şehrin
fırtınalar kopuyor denizlerinde
yatak döşek yatıyor kaç gündür
ağlıyor
gözünü dikip bir lambaya
elinde resminle kıvrılıyor bir köşeye
perişan oluyor
kocaman kalabalıklar içinde yalnızlık çekiyor
acıtıyor bu tek başınalık
gittiğinden beri bir halsizlik kapladı bu şehri
ne güneş eskisi gibi doğuyor
ne sokaklar eskisi gibi bakıyor
ne deniz ne kuşlar aynı
hepsi içine kapandı
sabahlara akşamlar karıştı
sen bilmiyorsun
arkanı dönüp gittin
gittiğinden beri bir şeyler oluyor
başı dönüyor bu şehrin
yanlış zamanda doğuyor gün
olmadık zamanlarda duruyor saatler
yanlış bulutlar, yanlış yağmurları yağıyor
gittiğinden beri doğru bir şey olmuyor
bir ses geliyor uzaklardan
bu da ne?
kuşlar ağıt mı yakıyor ne?
seni özlüyorlar belki de
haberin yok
sen arkanı dönüp gittin
gittiğinden beri kuşlara küskün bu şehir
herkese küskün
konuşmuyor hiç
utanıyor ağlamaktan, kaçırıyor hep gözlerini
her şeyi bırakıp kaçmak istiyor,uzaklarda bir yerlere
ama yıkık bir şehri hangi şehir kabul eder içine?
söylesene
bildiğin gibi değil
gittiğinden beri iyi değil bu şehir
çok korkuyorum
intihar kokuyor bu şiir
hayır! hayır!
saçmalıyorum!
ve şimdi itiraf ediyorum!
yalan bütün bunlar!
şehrin bir şeyi yok
her şey yolunda
şehir iyi
sadece benim gözlerime siyah bulutlar indi
sen gittiğinden beri
bir arkadaş arıyorum ruhumun enkazına belki
yanlışlık yok
yanlış olan benim demek ki
gün doğru zamanda doğuyor da ben yanlış zamanda ölüyorum
uykuya dalıyorum derken
kabusların kucağında uyanıyorum
alışmakla unutmak arasında koşarken
nefes nefese kalıyorum
tam unuttum
unutmaya alışıyorum derken
bir köşe başında karşıma çıkıyorsun
olmuyor böyle
madem gidecektin
bu şehirdeki bütün senleri alıp gitseydin
ağaçlardaki şarkılarını
kaldırımlardaki şiirlerini de alsaydın giderken
pencerelerde gözlerini
sokaklarda adımlarını bırakmasaydın
o zaman belki bir umudum olurdu
unuturdum belki
alışırdım unutmaya
ama olmuyor böyle
anlamıyorum
kızgın mıyım? kırgın mıyım?
üzgün müyüm?
var mıyım, yok muyum?
sanki
varlığımda bir yokluğum
bildiğin gibi değil
gittiğinden beri hüzün sürüyorum dudaklarıma
süslü cümleler arıyorum sana adadığım satırlara
ama olmuyor
iki basit sözcükten başka bir şey bulamıyorum
sevgimi anlatmaya
söylesene
sen biliyor musun?
nasıl anlatılır bir sevgi daha başka?
sen arkanı dönüp gittin
haberin yok
gittiğinden beri bu şehir mezarım
gökyüzü mezar taşım
bulutlarla bir isim yazıyor üzerinde
artık hatırlamadığım
korkuyorum
bu gidişin sonu iyi değil
intihar kokuyor bu şiir
olmaz mı diyorsun
yapma diyorsun öyle mi?
başım ağrıyor gittiğinden beri
resmini alıp
kıvrılıyorum köşelere
korkuyorum kalabalıklardan
nefret ediyorum
kalabalıklar içinde yalnızlık sarılıyor ellerime
kabuslar çöküyor üzerime
deprem oluyor içimde bir yerlerde
başa çıkamıyorum
olmuyor böyle
bir kalp
bir okyanus dolusu gözyaşının içinde
nefesini tutarak
ne kadar yaşayabilir?
söylesene...