evet uyukladım, hakikaten de çok sıkıcıydı ama bunda galatasaray'ın çok bir suçu var mı? pek fazla değil. kazak takımı "bi tane at, üstüne yat" hesabı bir oyun oynamayı planlıyordu, 2. dakikada da deli orkun ikram edince, 2. yarı başlayana kadar her şey istedikleri gibi gitti. tabii ki 2. yarı oyuna giren oyuncuların kalitesinin maça 8-10 beden gelmesi ibreyi kısa bir süreliğine galatasaray'a döndürdü ve gol de geldi.
şimdi burda durup frank abimize birkaç şey söylemek istiyorum, bununla beraber yönetime de sesleneceğim.
birincisi; rijkaard amca neden 2-3 as daha sürmedi kadroya merak ediyorum. oyun kalitesi olarak her şeyin bu kadar farkedeceğini biz biliyoruz zaten ama rijkaard henüz kavrıyor gibi sanki as oyuncuların da nerede nasıl oynayabileceğini. zamanla olur zaten diyelim bunun üstünde çok durmayalım. ama mahalle/hazırlık maçı havasında geçmesi bunun bana bir avrupa maçı olduğunu unutturdu ve tarafsızca bol gollü galibiyet izleme hayallerimi suya düşürdü.
ikincisi; yönetim bu adama hiç mi demedi? ya arkadaş bak bizim 4 sene önce benzer bir takımla bir kazamız oldu, aleme rezil olduk, taşşak malzemesi olduk, yapma etme bu maça düzgün takım çıkar diye? şimdi sezarın hakkı sezara, adamlar güçleri yettiğince mücadele ettiler ama ne gereği var adamları bu kadar heveslendirmenin? rahat rahat oah diye kazanılacak maçı 55 dk diken üstünde seyrettik.
ha tabii ki galatasaray istanbulda aslarıyla bu takıma *5-6 tane sallayacaktır. sallamazsa mutlaka bir sorun var demektir.
bir fenerli olarak seyir zevkimi mahveden kazak takımına ve galatasaray gençlerine de çok teşekkür ediyorum. verilen şansı kullanamamak böyle bir şey olsa gerek...