ünlü bir şiir.maria ile nasıl tanıştığımızı, birbirimizi nasıl sevdiğimizi başka yerlerde yazmışımdır.bu da 'imkansız' bir aşk.paris çevresine yerleşmiş bir ermeni ailesinin, orada doğmuş kızı. kökenleri türkiye'li.bir zamanların güzel yıldızı maria montez'e benzerdi.rex sinemasında maria montez'in bir filmine götürmüştüm, civar koltuklardaki seyircilerin şaşkınlığı kiç gözlerimin önünden gitmez.yoksuldu.quartier latin'de bir mağazada tezgahtarlık yapıyordu.istanbul'a dönünce onu getirmek istedim,o da çok istiyordu bunu, ne var ki şimdi ayrıntısını unuttuğum bazı bürokratik engellerden türkiye'ye giremiyor; dolaylı yolları deneyelim dedik, gidip ressam dostum arad'ı buldum,agop arad',o araya girdi, beni bir takım ermenilerle tanıştırdı, hepsi maria'yı türkiye'ye getirmenin yollarını aradılar ama bulamadılar, şiiri işte o sıralarda yazdım, kitabın ikinci basımında ikinci mısrası malesef 'maria misaklan'ı gördüm' şeklinde çıkmıştır, doğrusu buradakidir.
mırç 60'da mı, 61'de mi ne, türkiye'ye dönünce, maria'nın hayırsız bir müzisyenle evlendiğini, çoluğa çocuğa karıştığını, mutsuzluktan hafif hafif alkolizme doğru kaydığını söylemişti.