kısa bir süreliğine küfürleri hayattan çıkarmak

entry3 galeri
    1.
  1. çok fazla kaba davrandığına çevrenin verdiği tepkiler sayesinde karar veren kişilerin "hayat acaba küfürsüz, kibar nasıl oluyor" diye düşünmesi sonucu yaptıkları veya yapacakları deneme eylemidir. gelin görelim nasıl oluyormuş...

    biz beş kişilik bir çekirdek kadroya sahip bir arkadaş grubuyduk, cümlelere "mına koyayım" ile başlar, "anasını s...im" ile bağlar, "içine s.çayım" ile bitirirdik. hayat gayet güzeldi, en tatlı sabahlar hep çokokrem ile başlıyordu.

    yalnız bir süre sonra anladık ki bu küfürlü hayat sadece bize güzel. biz küfür ettikçe sadece kızları değil en maganda delüğanlıyı bile çevremizden uzaklaştırmaya başlamıştık. sürekli sidik kokusu yayan evsizlerden insanların uzaklaşması misali yalnız kalmaya ve yalnız kaldıkça sırıtmaya başlamıştık. düzelmeliydi...

    çekirdek tayfayı etrafımda topladım. "bakın beyler, ne ortama girebiliyoruz, ne ihtiyacımızı giderebiliyoruz. bundan böyle küfür yok. örnek alacağınız tek insan sezen cumhur önal'dır." dedim. "tamam anasını satayım" dedi ercan. "lan itoğlu it, ben ne diyorum, ana satmak bile yok. bak bana da küfür ettirdin. yok küfür müfür. hayde."

    hayatımıza yön veren bir karardı. gerçekten zordu. ama alışabiliyorduk. kararı aldığımızın ikinci günü galatasaray maçını izlemek için birahaneye girdik. belki şaşıracaksınız ama birahane ortamındaki küfürler bize çok garip geliyordu, kendimizi nasıl olduysa küfürsüzlüğe alıştırmıştık.

    bizim masada üç dayı daha oturuyordu, dayılardan biri birasını içerken bir yandan da ortadaki çerezi resmen mıncıklayarak yiyordu. kibar anımız olmasa "yavaş mına koyum" demek vardı ama artık kibardık biz. rahatsızlığını ali dile getirdi: "abiciğim, o fıstıktan biz de yiyoruz, hiç oluyor mu ama öyle mıncırmak? lütfen yememize müsaade edin."

    dayı o esnada birasını yudumluyordu, bir şey söylemedi. ali'ye şöyle bir baktı. fıstıktan elini çekti. vay be! işe yaramıştı, küfürsüz dahi olsa insanlara yaptırım uygulayabilmek güzeldi. biz bunları böyle düşünürken ekranlarda olay çıktı... birahane birbirine girdi. herkes bir ağızdan lincoln'e sövüyordu.

    şimdi çok kibarlaştığımdan küfürleri söyleyemeyeceğim. yalnız biz de lincoln'e kızmıştık.

    ben "gerçekten annesi kötü bunun, kaka adam" diyebildim.
    fıstığı mıncıran dayı bana bir baktı, gözü seyiriyordu. yine bir şey söylemedi.

    fakat neden olduğunu anlamadığımız bir şekilde birahane sessizleşmişti, başımızı çevirmemizle herkesin bize dik dik baktığını fark ettik. fıstıkçı dayı elini fıstık kasesine daldırdı ve bir avuç fıstığı kabuğuyla birlikte üzerimize fırlattı "orspu çocukları, ipneler... siktirin gidin la" diyerek.

    sebepsiz gerginlikti.

    "efendim, istirham ederim. bunlar yersizdir. lütfen maçımızı seyredelim bakınız.. aahh"

    arka masadan alevli meyve tabağı değil kulplu arjantin bira bardağını kafama ekleştirdi hanzonun teki.

    "ahh.. mına kod.. yani abicim ne yapıyorsunuz? ayıp değil mi bu yaptığınız, gelin maçımızı izleyelim. hem fair play denen bir olay var" dedim kafamı tutarak.

    ama yok kibarlıktan anlamıyordu itler, biz ne kadar dil döktükçe küfürün biri bin para... üzerimize yürümeleri ve tartaklanmamız da cabası.

    kapıya doğru koştukça peşimizden geldiler, maçı falan izlemeyi bıraktılar. baktım bizim çekirdek tayfa hala istirham ediyor.
    "lan yürüsenize ipneler" dedim ama dememe kalmadan sandalyeyi kafama indirdi fıstıkçı dayı. artık nasıl kinlenmişse herif resmen kemiklerimin üzerinde horon tepiyordu, sonra özüne döndü alnımı yüzümü fıstığı mıncırdığı gibi mıncırmaya başladı.

    "aaah.. mına koduum. orspu evladı. bıraksana lan. siktir lan. aaaah"

    bu küfürleri duyan o canavar ve arkasındaki canavar ordusu duraksadı... bir anda gülümsedi hepsi. gözlerini kırparak bakıyorlardı sessiz ve hareketsiz bir şekilde. geldiler kucakladılar. "vay evlatlar be" dediler.

    fıstıkçı dayı elinde bir paket pamukla geldi, pamuktan bir parça kopardı, patlayan kaşıma pamuğu bastırdı yüzüme bastırarak.

    canım yandı hafifçe. "ahhhannnaskiyimm" dedim dişlerimi sıkarak. dayının gülümseyişini gördüm kıstığım gözümün arasından... mutluydu.
    2 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük