o hep bilindik yolda yürüyordum. günlük meyve suyumu ve gazetemi alıp uzun uzun okuyordum her zamanki gibi. gazeteyi aldığım salih abi her zamankinden biraz farklı biraz agresifti, sanki bir şey söylemek istiyor fakat söyleyemiyordu...gittim karşıda ki minik parka oturup kafamı iki elimin arasına alıp derin derin düşündüm... ne yaptım ki ben... her zaman müşterisi olduğum bakkal neden böyle bir tavırda bulundu anlam veremedim... çok zaman geçmeden bütün merakım gitti... bakkal salih gelmiş
-seni de okuduğun gazetenin yazarlarını da sikeyim bu kadar gazeteyi nasıl okuyorsun... bu kadar gazeteyi insanlar nasıl yazıyor... sizler nasıl insanlarsınız... şeklinde serzenişte bulundu...
aslında bakkal salih karısını hiçbir zaman tatmin edememiş ve bakkal salih hiç bir zaman aradığı aşkı bulamamış ve bakkal salih 1,30'luk eşine sözüne geçiremeyen zavallı olarak yaşamıştır hep... kendisi hayatta en fazla 3 satırlık tekel faturasını okumuş ve bana doğrudan benimle sevişmek istediğini belirtmiş sadece sen de yetmezsin bütün yazarlarla sevişmek istediğini söylemiştir... işte hayatta da böyle uzun yazıları okumaktan erinen birçok eşcinsel var ki anlatamam...