ve
mısra terbiyecisi mısraları toplar...
leolo hayatını şiir gibi yaşar ve yazar
leolo düşlediği için vardır
leolo domatesten hamile kalan bir annenin çocuğu olduğuna inanmaktadır
leolo yaratıcılığın sinemadaki adıdır
leolo kendini akıntıya bırakmamak için düşleriyle direnir ama ailesinde var olan genetik hastalıktan kurtulamaz ve filmin sonunda kendini o da akıntıya bırakır...
bağımsız sinemanın başarılı örneklerinden olan leolo filmi jean-claude lauzon tarafından yönetilmiştir.
şiir film de denilebilir bu filme çünkü çok lirik bir tınısı var.
leolo'nun sevdiği kızı dedesinin ayak tırnaklarını banyoda ağzıyla kestiğini gördüğü sahne,
korkuyu yenmek için pazuların yeterli olmadığını anlatan sahne,
buzdolabı ışığında kitap okuduğu sahne,
kuvetteki hindiyle gözgöze geldiği sahne,
abinin beyaz kağıda beyaz tavşan çizdiği sahne,
sevgilisini her andığında odaya bembeyaz bir ışığın yayıldığı sahneler
ve daha nice sahne...
hiç bitsin istemedim filmi
ne kadar süre kalmış diye bakamadım korkumdan
müzikleri çok güzel
kurgusu çok güzel
arşivde en özel yeri alabilecek filmlerden.