köpeğinin ölmesi

entry10 galeri
    5.
  1. çok acıtır insanın canını. benim daisy'm ölmeseydi bugün 4 yaşına girecekti. 6 ay önce kaybettik onu.
    geldiğinde 45 günlüktü, dünyalar güzeli bir golden retrieverdı. ikinci köpeğimizdi. ama sorumluluğunu üstlendiğim ilk köpekti. eğitimini verdim, büyümesini izledim. 6 aylıkken kalça çıkığından şüphelendik, adana'da oturuyoruz, ankara'da veterinere gittik tatil için gittiğimizde. tehlikesi var dedi doktor. yormayın çok. ben bir canlıya ilk defa bu kadar hassas, dikkatli davranıyordum. ilk defa bu kadar üstüne düşüyordum. ailemizin üyesiydi zaten o. köpek sevmeyen herhangi bir insanı bile hayran bırakırdı kendisine. ne söylenirse anlardı o, anlardınız. evde tartışan iki insan olsa aralarına geçer bir ona bir ötekine bağırırdı ne yapıyorsunuz der gibi. saftı da aynı zamanda. mahallenin azman kedisiyle burun buruna gelir, oynamaya çalıştığını sanar, kedinin garip sesler çıkarmasıyla niyetinin dostça olmadığını farkederdi ancak. çok canlıydı, hayat doluydu, bir saniye durmazdı yerinde. başlarda istemeyen annem bile kızım gibi diyordu artık ona.

    bu sene üniversite sebebiyle evden ayrıldım. ikinci senemde eve çıktığımda, alıcaktım yanıma daisy'yi. zaten o kadar çok özlüyordum ki. yılbaşından 3 gün önce canım sıkıldı, annemler arayıp sormuyordu beni. aradım babamı, hiç mi merak etmiyorsunuz ya beni dedim. babam "daisy.." dedi." sen üzülme diye sana söylemedik ama 2 gün önce yememeye başladı, halsizdi. ertesi gün yürüyemeyecek hale geldi, veterinere gittik. serum bağlı şimdi, adana'da." dedi. bugüne kadar hiçbir yakınımı kaybetmedim, bilemiyorum nasıl bir şey olduğunu. ama ben bu kadar üzüldüğümü hatırlamıyorum. ağlamaya başladım. babamlar beni teselli etmeye, umut vermeye çalışıyordu. ama ben sezdim seslerdeki umutsuzluğu. günde 3 4 kere konuştum, durumunda düzelme yoktu. veteriner "mide dönmesi veya kanseri, durumu kaldıramayacağından açıp bakamıyoruz." demişti. mide hastalıklarının özellikle golden'larda neredeyse umutsuz olduğunu da biliyordum. 1 ocak'ta öğlen annemlerle konuştum, bekliyoruz hala dediler. öğleden sonra msn'e girdim, bir arkadaşım "çok üzüldüm.. ne denir bilmiyorum.." dedi. o andan sonrasını hatırlamıyorum pek, yurt arkadaşlarım sakinleştirmeye çalıştılar. annemler öğrendiğimi öğrenip bir yandan beni teselli etmeye çalıştılar. oysa ki çok mutluydu daisy'm son gördüğümde. o gün ilk bulduğum uçakla döndüm eve. annem, babam, kardeşim de perişandı. evin kapısını açtılar, şapşal bir surat dili dışarıda koşa koşa gelmedi bu sefer. oyuncakları, tasması, koltuğu herşey duruyordu. sadece kendisi yoktu..hayatımın en zor 1 haftasını geçirdim evde. hatta geldiğim günün ertesi sabahı telaş içinde kalktım, daisy'i dışarı çıkarıcam, sıkışmıştır şimdi diye. en yakın dostumu kaybettim ben. elimde büyümüştü yahu.. hala çok özlüyorum, seviyorum ama mutlu öldü biliyorum..ve şu anda başka bir köpek fikri bile ürpertiyor.
    hayvan sahibi olmayan insanların anlamasını da beklemiyorum, nasıl bir boşluk olduğunu. anlamsız gelir, biliyorum.
    3 ...