(bkz: #5570275)
hakkındaki bu entry yi okuyunca takdir ettiğim, bir yandan da küfrettiğim yazar. "e be kadın, üzerinde baskıyı hissedebileceğin tek şey bu muydu? sözde bunu kullanarak orospuluk yapmaya utanmıyor musun" gibi şeyler geçirsem de içimden, yine de helal olsun dedim. eksik kalmıştı, linke tıkladım; bir de ne göreyim.
buyrunuz:
--bu kısmı okumasanız da olur--
Ayşe Arman tesettüre girdi. Gece Reina'nın kapısını zorladı.
istanbul yetmedi izmir'e gitti. Alsancak'ta yürüdü, Kordon'da çarşafa girdi.
Ege'de karşı mahallenin tatil köylerini gezdi. Haşema giyip yüzdü.
Türbanla vapura, uçağa, minibüse bindi.
Mahalle baskısını ölçtü. Hissettiklerini yazdı.
Sonra da mini etekle Fatih ismailağa Caddesi'nde dolaştı.
Soluk soluğa okuyacağınız yazı dizisi.
meğer kadın hakikaten mükemmel bir şeye imza atmış da bazı arkadaşlarımız işine gelen kısmını görmüş, bizi yanlış yönlendirmiş!
helal olsun be, seviyoruz seni ayşe arman; sağ memeni* sol memenden ayırmadan seviyoruz. her şeyinle seviyoruz. özgünlüğünle seviyoruz. (verdiğin pozların bunda etkisi yok, hayır kesinlikle)