türkiye cumhuriyeti'nde ayrılmaz bir bütün olması bir yana, bilakis karşıtlaştırılmış kavramlar hakkında yanılgıya kapılmaktır.
kaç kere tekrarladık, buyrun:
1) türkiye cumhuriyeti'nde laiklik 1937'de anayasaya girmiştir. çok partili hayata geçiş 1950'de başlamıştır.
2) aslında türkiye gerçek bir laikliğe de sahip değildir. diyanet işleri eliyle "sünni-hanefi-islam" anlayışının dayatıldığı, aleviliğin ve diğer mezheplerin dışlandığı bir "laiklik"tir bu.
türkiye'de laikliğin getirilmesi ise totaliterliğin biçim değiştirmesinden başka bir durum yaratmamıştır. amiyane tabiriyle: "düzen değişse de düzülen değişmemiştir".
peki biz ne diyoruz, "önemli olan demokrasidir, özgürlüklerdir; ne yönde totaliter bir devlet olduğumuz değildir".