1. Yüzüklerin efendisi ve çakması her fantazi gibi insanlara özellikle 3. dünya vatandaşlarına, gazi çocuklarına kendi tarihleri yerine saçma sapan şeyler öğrenmeyi bir de "önce ben okumuştum o kitabı, sonra herkes okuyunca ühü ühü bir anlamı kalmadı, benim anlıyo mosun!?" moduna girmeyi kakışlamaktadır.
2. Karakterlere baktığınızda bacak boyunda iki kahraman bir de sırık tipsiz bişey ki bu kadar mı olur, bir araya gelip adam kıymaktan başka bişey yapmamaktadırlar. Senaryoların orta noktası hafıza silimi ve en yakındakilerin düşman çıkmasıdır. Yani "siz yakınlarınıza hiç mi hiç güvenmeyin" ruhbilimsel mesajını adeta kafamıza çakmaktadır senaryo.
3. Ruhbilimsel savaşın ve insanlara özellikle çocuklara kendi yakın geçmişlerine olan ilgiyi kaybettirirken, bir de bin yıl önce ağaç üstünde yaşayan ingilizlerin robin hood gibi şaibeli kahramanları sevdirilir, sahip çıkmak öğretilir. 57. alayı bilmeyen genç bünye Mordorun güneydoğu da "biryer" olduğunu, başında mutlak otoriteye sahip çok güçlü ama kötü biri ve emrindeki ecik bücük tipsiz ordular, elflerin isveçten olduğunu ve kitap sonunda Batı'ya yolculuğun ne olduğunu öğreniverir. Acaip bütçelerle filmler çekilir ödüller verilir ki gerçek kahramanlar, Çanakkale şehit ve gazileri ve niceleri silinsin gitsin diye.
Tabi başarılı olurlar mı, buna herkes kendi karar verecek. Para vermişler üşenmemişler çekmişler, e biz de izleyeceğiz haliyle. Yalnız unutulmamalı ki yalan da çekilse her sistem * doğruya götürmeye yol olabilmektedir.
