gustav holst'un başyapıtı, 20. yüzyıl orkestra müziğinin temel taşlarındandır. dünya ve yazıldığı dönem henüz keşfedilmemiş olan pluton gezegeni dışında diğer tüm yedi gezegeni, her biri ayrı karakter ve ruh halleri barındıracak biçimde yazılmış bir süittir. büyük bir orkestra kadrosu gerektirir, şu an yazılan belki de tüm film müziklerini, soundtrackleri kırıp bir kenara koyacak güce sahiptir.
1. mars: savaşı getiren gezegen; roma mitolojisindeki savaş tanrısının adını taşıyan bu kızıl gezegeni anlatan müzik, beklenen gerilimli ve vurucu etkiyi fazlasıyla karşılamaktadır.
2. venüs: barışı getiren gezegen; yine mitolojiden güzellik tanrıçasının adını alan bu gezegen ise, mars'ın yarattığı korku dolu havayı dağıtır ve huzur, dinginlik getirir.
3. merkür: kanatlı haberci; bir scherzo niteliği taşıyan bu bölüm, adından anlaşılacağı gibi uçarıdır, hafif ve neşeli bir havadadır.
4. jüpiter: neşeyi getiren gezegen; en büyük gezegeni anlatan bu müzik, hayat dolu bir enerji ve iyimserlik yansıtır.
5. satürn: eski çağları getiren gezegen; eserin bestecisinin favori bölümü budur. enigmatik bir hava taşır, arkaik atmosfer hakimdir, görkemli akorlar ve insanı bilinmeyen bir aleme çağıran çan sesleri birbirine karışır, ancak soru işaretleri yine de yanıtlanmaz.
6. uranüs: büyücü; eserin en şeytani karakteri bu bölümdedir, hicivli, dans havasında, espiritüel, bir o kadar korkutucudur.
7. neptün: mistik gezegen; eserin en tüyler ürpertici bölümüdür. havada asılı kalan zaman, varlık ile yokluğun arasındaki farkın ortadan kalktığı bir ortam, önce ve sonranın geçerli olmadığı bir sonsuzluk. en uzak gezegenlerden biri olarak, daima sırlarla dolu kalacak...