ben bu yazıyı sana yazdım

entry31065 galeri video218
    1195.
  1. Sevgili ben,
    Bu satırları kendime yazıyorum senden uzak bir şehirde yani sen, yazıyorsun benden uzak bir şehirde kendimize. Bir zorluk eksik bu yazıdan, insanın kendine dönmesi gibi sana yazması yani sen, kendine döner gibi yazıyorsun bana. Kollarımız havada dönüyoruz, sema diyor modern dünya adına, sen bana, ben sana, dönüyoruz. Uzak bir dünya var evvel zamana, o da dönüyor usulca. Biz dönüyoruz diye mi dönüyor dünya acaba? Kim bilir...

    Sevgili ben,
    Düşüncelerim üşütürken aklımı yazıyorum bu satırları yani sen, yazıyorsun ayaz bir gecede bana aklındaki karıncaları. Minik depremler oluyor her adımda, karıncalanma diyor modern dünya adına, sen bana, ben sana, düşünüp duruyoruz. Uzak bir düşünce var evvel zamana, o da duruyor gelecekte usulca. Biz geleceği düşünüyoruz diye mi gelecek var düşüncelerle dersin? Kim bilir...

    Sevgili ben,
    Bir yolculuk var şu sıra aklımda yani sen, bir yolculuğa çıkıyorsun yakın zaman sonra. Sana geldiğim yollardan bana geliyorsun, modern dünya özlemek diyor adına, sen beni, ben seni, özleyip duruyoruz. Uzak bir yer var düşlerin yakınında, o da bekliyor bizi gelecekte usulca. Özledikçe uzaklar yakın olur diye mi bu kadar sıcak geliyor düşlemesi dersin? Kim bilir...

    Sevgili ben,
    Kelimelerin duyguların tarifi olmayacağını biliyorum yani sen, kelimelerle düşlerin anlatamayacağını biliyorsun. Bazen nereden geldiklerini bilmediklerimiz bazense nerede olduklarını, modern dünya kelime diyor adına, sen bana, ben sana, kelimeler feda ediyoruz usulca. Uzak bir yer var yazıya, şiirlerin yakınında, o da yazılmayı bekliyor gelecekte usulca. yazılamadıkça güzelleşmesi anlatılamaz duyguların varlığından mı dersin? Kim bilir...

    Sevgili ben,
    Dünya döndükçe, düş(ünce)ler aklımdaki depremlerine devam ettikçe, yollar özlemle yakınlaştırdıkça akıllarımızı, duygular kelimelerle sadece kaba taslak anlatılabildikçe, sen bana, ben sana, gülümsüyor oldukça, bu masal hiç bitmesin.
    Bitmesin.

    Özlemle...

    "... Nokta dediğimiz adı üstünde noktadır işte, geometrinin başı sözün sonudur, kağıdın kalemle vuslatının ilk meyvesidir. Ancak şüphesiz üç noktanın anlattığı daha fazla şeydir, yazar üç noktalık alanı kendisi inşa eder ve arasına kendisini bırakır, düşlerini, hayallerini, sevinçlerini..."
    7 ...