1924'te atatürk ü time dergisine kapak yapanların sahip olmadığı zihniyettir. kapak yazisinda atatürk ün, avrupa da yaygın "türk nerede kendisinin efendisidir" sorusuna verilen "cehennemde" cevabını "türkiye de" olarak değiştirdiğini yani türklere kendilerini yönetme özgürlüğünü sağladığını söyler. Bunu söylerken muhtemelen 1921 anayasasının "Hakimiyet bilâ kaydü şart milletindir" ifadesini kastediyorlardır ki bir diktatörün kabul edebileceği bir madde değildir.
Ayrıca diktatör siyasal bütün gücü elinde tutar, meclise, (istiklal mahkemesi dahi olsa) mahkemelere ihtiyaç duymaz. Sert ve otoriter bir lider olduğunu tartışmaya gerek yoktur. Ama diktatör diyebilmek için halkın elinde varolan birtakım özgürlükleri kısıtlamış olduğunu da göstermek gerekir. Gidip sendikal hakları oturmuş, bağımsız mahkemeleri olan, meclisi olan bir ülkede muhalefet istemiyorum derse birisi ona diktatör diyebilirsin; ama meşrutiyet rejimini dahi oturtmakta zorluk çeken fakir bir padişah tebaasına, "hakimiyet bila kaydü şart milletindir" deyip, "hayır biz padişah isterük ille de ortaçağ olsun" diyenleri ezdi diye diktatör denmez, dense dense mücadelenin galibi denir.