beşiktaşlılığı tartışma konusu ancak beşiktaş üzerinden edindiği itibar, ilişkiler ağı ve rant su götürmez olan bir zattır. beşiktaş ve beşiktaş' ta yöneticilik, nihayet başkanlık ustaca tasarlanmış bir kariyer planlamasının aşamaları idi ve hayata başarıyla geçirildi. sonunda sudan bir gerekçe bahane edilerek üstüne üstlük fazla derinlemesine düşünülmeden magazin medyası sığlığında bir de methiyeler düzülerek başkanlıktan sıvışıverildi. neydi o sudan gerekçe, küçük kızına küfür edilmesi. peki, bu satırların yazarı ufacık bir kıza küfür edilmesini hoş görebilir mi? elbette hayır, kendisi buna tahammül edebilir mi, elbette hayır. işte bu yüzden, bu işin naturasında böyle çirkinlikler olduğunu bildiği için argiris bir mahalle takımının yönetimine bile talip olmamıştır. serdar bilgili ise oraya bütün bunları bile bile, kendisi daha gencecik bir delikanlıyken elinden tutup onu kitlelere takdim eden efsanenin ardından ve' ahmet dursun seba gitsin', ' yeter artık seba, .iktir git ' sloganları üzerine oralara gelmiştir. kimse kusura bakmasın, serdar bilgili' nin ayrılış şekli, gerekçesi, zamanlaması hiç te ikna edici değildir. zaten sonradan ortaya çıkan söylentilerin bini bir paradır da oralara bir kez daha girmenin manası yok. bu satırlar serdar bilgili' nin ilk başkanlığa seçildiği kongrede onun lehine oy atmış bir kongre üyesinin yazdıklarıdır. o üye, yani,argiris, ben,bendeniz ikinci döneminde, yüzüncü yıl şampiyonluğunun hemen ardından bilgili' ye oy vermekten sarfı nazar etmiştir, sanki olacakları önceden görmüş gibi.
