sözde aydınlarımızın amerikada, lobinin düzenlediği birkaç konferansa katıldıktan sonra ne yapalım, ne yapalım da birilerine yaranalım diye uzun uzun düşündükten sonra yumurtladıkları kampanya. o zaman gelin doğudaki dedelerimizi, ninelerimizi dinleyin de öğrenin işin aslını. size öyle gerçekler anlatırlar ki bırakın özür dilemeyi ermeni lafını duymaya bile tahammül edemezsiniz. hocalı da yapılan katliamı savaşın gereği olarak görenler * , en masum ceza olan tehcir kararını nasıl yorumluyorlar?
devam edelim. yapmadığımız birşey için hemde biz mağdurken özür dileyelim. yarın soykırım yalanını kabul ederiz sonra tazminatımızı da öderiz, birde bakmışız ki erzurum, kars, erzincan, van... uçup gitmiş elimizden.
ayrıca türkiyenin imajının türbanla sarsıldığını düşünen bu sözde aydınlar, türkiyeyi nasıl bir duruma düşürdüklerinin farkında değiller herhalde. dünya basınında yer alan manşetler bu kampanyanın nasıl algılandığını gösteriyor zaten. "türkiye geçmişiyle yüzleşmeli" , "geçmişlerini böyle aklıyorlar" ...
velhasılı kelam bu kampanya sonucu elde edilen rakamların, yarın türkiyenin karşısına getirilmeyeceğini, bakın sizin kendi halkınız da bunu kabul ediyor demeyeceğini ve isteklerini dayatmayacaklarını kim garanti edebilir?