insanı hüzünlere ve şükürlere sürükleyen durum.
iyi ki bu zamanda çocuk değilim diye düşündürür insanı. ya arkadaşlarla istop oynamanın, yakartop oynamanın ya da en basitinden sek sek oynamanın tadına varamasaydım dersiniz içinizden.
sonra da yeni nesile acırsınız. bu duygulardan mahrum oldukları için ve gururlanırsınız bir anda çünkü sizin aklınıza gelecek çocukluk anılarınız vardır. ancak onlar ilerde büyüdüklerinde sadece "counter strike da seni nasıl öldürmüştüm ama" diyebilirler bunun da ne kadar güzel bir anı olduğu tartışılır.
hatta bu sokakta çocuk görmeme olayı insanı korkutur dersiniz benim çocuklar zamanına nasıl olur acaba.
sonra da bir dilek dilersiniz içinizden " umarım bir gün sizde arkadaşlarla ip atlamanın rahatlığını, oyunun en heyecanlı yerinde annenin balkondan x ekmek al diye bağırmasının sinirini, bir arkadaşınız oyunu bozduğunda mızıkçıı diye alay etmenin keyfini ama ne olursa olsun yarın gene onu oyuna alıp oynatmanın gurursuzluğunu, arada bir neden çocuğumla alay ettiniz diye gelen anneyle laf dalaşına girmenin saygısızlığını, oyundan vazgeçemeyip ekmek arası almak istediğinizde olan var olmayan var diyen annenize küsmenin lüzumsuzluğunu, parkta salıncakta sallanırken şarkılar söylemenin özgürlüğünü, ben büyüyünce şu olacam şöyle yapacağım diye hayaller kurmanın uçukluğunu yaşarsınız. kısacası umarım bir gün gerçekten çocuk olursunuz."