terapi gibi bir şeydir. aile olmanın sıcaklığını, sevildiğinizi, bir kez daha anlamanızı sağlar. alışverişe sizin için çıkıldıysa babanın tek amacı sizin mutluluğunuzu görmek olur. sizin ucuz olanı seçmeniz halinde, 'istersen diğerini de alabilirsin, parayı düşünme sen, hangisi işine daha çok yarayacaksa onu al, paramız var çok şükür.' şeklinde konuşmalarla sizi rahatlatmaya çalışır. alışveriş bitiminde size dönüp, 'memnun musun, başka alınacak bir şeyin var mı?' diye sorar emin olmak için. kendisi, 10 yıllık takım elbisesini hala giyse de, sizinkinden daha eski model telefona sahip olsa da, size en güzelini, en kalitelisini alabilmek ve sizi arkadaşlarınız arasında 'mahçup' duruma düşürmemek ister. insan böyle bir babaya sahipken nasıl mahçup olsun ki?