uzunca bir süredir dillendirilen bir çözüm önerisidir. özellikle akp'nin iktidara gelmesi izleyen yıllarla birlikte toplumda akp'nin temsil ettiği düşünceler yer bulmuş ve türkiye cumhuriyeti'nin başat toplumsal motifleri çözülmeye başlamıştır. yerine ise her sorunda kendi yaklaşımını sergileyen bir liberal-islamcı bir çözücülük getirmiştir.
baskın ifadelere bakıldığında kürt sorununda islamcı çözüm verili düzenin dışına çıkmayı hedefleyen bir proje olarak görülmektedir. kürt sorununda barışçı çözümün ifadesi olarak sunulmaktadır. buna bağlı olarak abant paltformu tarzı düşünce etkinliklerinin gerçekleştirilmesi kürt sorununda çözümün bir tarafında bir dönemin kapanmaya başlamıştır. kürt sorununda çözümün muhataplarından biri artık akp'ci çözümdür. gösterdiği yön ise dini motifler arkasında ülkenin çimentosunu yaratmaktır. peki ama gerçek siyaset alanında bu işler böyle mi yürüyor? yoksa zaten bu ideolojik motiflerin sorunun yeni bir evresini mi doğurmaktadır?
şunu baştan yazalım. her sorunda kendini başat güç olarak kabul ettirmeye başlayan siyasi tek aktör akp'dir. bu siyasi bir partinin üstleneceği bir görev değildir, akp bunun çok ötesindeki bir dönüşüm gücüdür. bu ifadelerin gittiği tek yol ise büyük osmanlı hayalleri gören ama sorunda devreye emperyalist aktörleri dahil eden bir yoldur. barzanaci çözüm ile akp'ci çözüm arasındaki tek fark islami motiflerin coğrafi farklılıklar dolayısıyla farklılık göstermesidir. hepsi bu! ancak başta söylememiz gereken şey bu çözümün türk ve kürt emekçileri açısından bir anlam ifade edemeyecek olmasıdır. sonuçta devreye emperyalizm girecek, şovenizm kabaracak ve kürt sorununda daha kanlı bir evre açılacaktır.
şu anda ortaya konulan çözümde sorun yoksul mehmet'le, şiwan'ın zerre adının geçmiyor olmasıdır. ne demokrasi, ne de siyasi gericilik bunu başaracak güçtedir. bir ulusal sorunda emperyalist aktörlerin bu kadar devreye girdiği, toplumda adalet ve haklı olma duygusunun köreltildiği ve dahası toplumun adım adım çürütüldüğü bir ortamda kürt sorununda islamcı çözüm; şu ya da bu bölgede yeni sorunlar demektir. cemaatlerin devreye girmesi ise emekçiler açısından bir yıkım demektir. bu dünyanın meselelerini öbür dünyaya bırakan, yoksullağa tamah eden bir toplum tam da bugün türkiye sermaye sınıfının ve dünya emperyalist aktörlerinin istediği bir şeydir. bu sorunda bu tarz bir çözüm buna işaret etmektedir.
şimdi bir an duralım ve olayda adı geçen demokrasi, çok kültürlülük, din ve ulus motiflerinin dışına çıkalım. burada adı geçen ideolojik tahayüllerde yukarıda sayılanların herhangi bir tanesine çözüm var mıdır? hayır. bu 4 ana eksen adeta tüm düzenin ana paradigması haline gelmiştir. yıkılması gereken budur. şiwan'la, mehmet'in kol kola girmesi ve yoksulluk- yolsuzluk düzenine karşı taraf olmasıyla bu sorun çözülür. bu sorunda çözüm ne türk'üm diyerek, ne kürd'üm diyerek, ne de müslümanım diyerek çözülür. buralardan yeni sorunlar doğar. buradan çıkacak şey yeni yugoslavyalar'dır. buradan çıkacak şey nato ile kanlı ittifaka girerek ülkeleri bölenlerin, halklara bomba yağdıranların yoludur. bu yol yoksullara çözüm değil yıkımdır. çözüm türk ve kürt sınıf kardeşlerinin yanında yeni bir cumhuriyet'te, birlikte.