içinde olduğu durumlardan dolayı hazzetmediğim bir yazar. fakat kendisine yapılan eleştiriler çok genel olduğu ve beni de kapsadığı için bir açıklama cüreti buluyorum kendimde.
solcularla bağdaştırılmış bu adam, yılmaz güney'i, mahir çayan'ı, kaypakkaya'yı savunmuş bizler gibi.
kimsenin "bizim" kucağımızda yetiştiği yok. çok uzağa gitmeye gerek yok bunu anlamak için, 70 lere, 80 lere gitmemiz kafi. abdullah öcalan denen hain, istanbul üniversitesi'nde okurken milliyetçilerin gurur kaynağı abdullah çatlı ile samimi arkadaşlardı. buradan hareketle bu adamların kimlerin mandasında yetiştiğini söylerken daha dayanaklı olmakta fayda var.
bu fotoğrafı gören milliyetçiler neden bir gürültü ile ortamdan uzaklaşıyor onu da sormak isteriz.
kesinlikle kabul etmiyorum "sol" ile ilişkilendirilmesini bu tarz hareketlerin, etmeyeceğimde.
edit: çatlı'nın nevşehir'de ibrahim şahinlerle beraber takıldığı iddia edilmiş, mevzu bahis zaten çatlı ve öcalan samimiyeti değildir. 82 darbesinin hazırlandığı ortamda bulunan insanlardır. kim neyin mandasında ortama sunulmuştur onu anlatıyoruz. öcalan'ın da bu darbe dahilinde kullanıldığını zaten kendi ağzından duyduğumuz aşikar. ekstra olarak şöyle de bir yazı var;
şimdi burada asıl komik duruma düşenler kendilerini fütursuzca aklamaya çalışmak yerine özeleştiri yapsalar daha doğru bir hareket olur diye düşünüyorum.
--spoiler--
Darbe ortamının nasıl oluşturulduğunu ise Erol Mütercimler şöyle açıklıyor:
Ülke 71'den 12 Eylül 1982 ye kadar planlı programlı şekilde terörün, anarşinin içine sokuldu. Sonunda gelinen noktada, artık sokağa çıkamayan, can güvenliği olmayan, beş dakika sonrasından emin olamayan Türk halkı darbeyi, askerleri yalvaryakar ister hale getirildi. Bu cinayetlerde kim kullanıldı? Abdullah Çatlı gibi, Oral Çelik gibi, Mehmet Ali Ağca gibi, Haluk Kırcı gibi daha bir yığın isim sayabiliriz. Bunun içinde polisler de var. Bunun içinde rütbeli insanlar da var ne yazık ki
--spoiler--