arkadaşının evine ziyarete gitmek ve salonda samuel kuffouru görmek. merhabalaşmak, tokalaşmak, sonra beraber oturup bir şeyler yudumlarken ona türkiyede futbol hayatında başarının sırlarını anlatmak, bu yetmezmiş gibi bir de şampiyon olabilmek için neler yapılması gerektiğini anlatıp durmak, üstelik bunları ingilizce anlatmak. kuffour da iyi adammış ama oturup dinledi, kafa bile salladı anlattıklarıma, tek kelime etmedi kerata.