hız, yorucu olduğu kadar ölümcül de bir şey. yaşadığımız dünya ise "hızlı olacaksın, yoksa sik gibi kalırsın ortada" diyor. hızlı trenlerde gittiğin iş yerinde en hızlı sen olacaksın. her gün yenilenen teknolojinin bir adım gerisinde kaldığın, baş döndürücü bir hızla değişen değerler sistemine ayak uyduramadığın vakit "üzgünüz fırat bey.." diye başlayan nutuklarda başrol oynarsın. hayatının her alanında hızlı olmaya koşullanman lazım. sen vites büyüttükçe geride kalan ruhunu sikleyen yok. tam gaz yola devam edeceksin.
kendisini sevmeyen tavşanlara iyiden iyiye sinir olduğum hayvandır kaplumbağa. yavaş yavaş, sindire sindire yaşıyor bu hayvan her şeyi. senle ben de osuruktan hayaller peşinde ordan oraya koşturuyoruz deliler gibi. halbüsi kabuğuna çekildiğin sakin bi yaşamda kendine kalmanın keyfine değişilmez hiçbir cazibe.