Hiç eski tadım yok bugünlerde. Aynı hisleri hayatımıza yön veren o büyük sınavdan sonraki hayal kırıklığına uğradığım zaman da tatmıştım.
Çocukluk yıllarımın bir kısmını geçirdiğim mahallenin yanından geçerken bir şey çekiyor beni oraya. Yokuşun başındaki apartmanımıza bakıyorum boş gözlerle. Arabamı o yöne doğru sürüyorum farkında olmadan. Arabadan iniyorum. Şu an o apartmanın önündeyim. Tahminen 17-18 yıl evvel gecekondu gibi bir evden büyük sevinçle göçtüğümüz ilk apartmanımız. O yıllardan kalan fotoğraflar gibi soluk ve yer yer çatlamış olarak duruyor karşımda.
Ama bu apartman bu mahalle sanki yarı yarı ya küçülmüş, minyonlaşmış. Kendimi Güliver gibi hissediyorum.
Binanın sağ yanağının yakınındaki duvar hala orada. Üzerinde oturduğum, hemen yanı başındaki zeytinliği seyre daldığım, bazen üzerinde oturup salça-ekmek yediğim o duvar anılarımı güvenilir bir sırdaş gibi benim için bugüne kadar muhafaza etmiş. Sıvası dökülmüş, çatlamış yüzeyini okşuyorum yavaşça. Teşekkür mahiyetinde bir okşama bu.
Serin bir esinti yalıyor yüzümü, saçlarımı. içime çekiyorum tüm gücümle. Ciğerlerimi dolduran o serin hava sanki bugüne ait değil. Evet, evet o günlere ait çünkü tüm anılarımı içeriyor kokusu ve serinliği. Bir anda çocukluğumda buluyorum kendimi.
Annem balkondan sesleniyor yemek için. Her zaman da oyunun tam ortasında çağırır bu anneler sözleşmişçesine.
Salça-ekmek ile iniyorum sokağa ve bunu gören tüm çocuklar evlerine koşuyor aynısından annelerine yaptırmak için.
Ailecek kartopu oynarken annem tarafından enseme bırakılan kartopu gözlerimi sulandıracak kadar sinirlendiriyor beni.
Ablamla komşunun evinde Kara şimşek'i(dizi) izliyoruz 5-6 çocuk birden. Hani her macerasında Amerikan kültürünü azar azar da olsa saf dimağlara zerk eden cinsten.
Babam geliyor ikindi vakti elinde siyah bir poşetle. Koşuyorum heyecanla öpüyorum önce o yumuşak yanakları. Para alamasam da bakkal'a gitmek için bir avuç erik alıyorum arkadaşlarımın yanına dönerken. ileride durumumuz düzelince bolca harçlık almanın hayali ile teselli ediyorum kendimi.
Hayaller bir bir geçerken gözümün önünden nefesin o serin etkisi geçiyor. Isınıyor içimde. Alışıyorum beni yıllar öncesine götüren o kokuya. iade ediyorum atmosfere o nefesi, çocukluğumu, saf yalansız temiz yıllarımı...
Tekrar arabanın önünde buluyorum kendimi. Göğsüm ağrıyor. Gözyaşım yanağımda iz bırakarak aşağı doğru iniyor. Hayat eskiye oranla gitgide kötüleşiyor. Ümitlerim, hayallerim törpüleniyor.