bir köpük onur uğruna kuruyan ırmaklar
ve gelenek denizlerinde ezgilenen ışıklar
henüz dile gelmedi
istanbul'u ezen suskunluğunda senin
gazetelerde resimlerinle dolarken sayfalar
nedense söyleşilerde yalnızca
beyin hücrelerine yöneltiliyor sorular
sense ölüm rengine inat
tan maviliğince susuyorsun
yalnızca geçmişin
gelecekteki ölümsüz sesini yanıtlıyorsun
hani çok çok övmekten korktuğun
o bin renkli açelyanın inançlı sesini
yanıtlıyorsun-gülümsüyorsun-susuyorsun
yepyeni sözcükler yeşeriyor şimdi
alnının ışıklı yamaçlarında
yüreğini içmek gerek duymak için
soluğunu solumak gerek
her dalıp gidişinde bin şiir çıkarıyor belki gözlerin
yaşama gözlerinle dalmak gerek
güler zere'ye özgürlük!
kanser hastası güler zere serbest bırakılsın!