anlamıyorum arkadaş ben bunları. aşkmış, sevgiymiş, sevgiliyle saatlerce sarılarak film izlemekmiş, bütün gece o uyurken onu izleyerek saçını okşamak dünyanın en huzurlu en mutluluk verici şeyiymiş falan nasıl da yalan anlatamam. bizim bir arkadaş var hayatı boyunca topu topu bir tane sevgilisi olmuş onlada en fazla öpüşmüş bir erkek. yazıyor bir yerlerde okuyorum bazen yazdıklarını, hep hayatında ne kadar çok kadın olduğunu bir çoğuyla ilişkiye girdiğinden falan bahsediyor ama sevgiliyi yemek yaparken izlemek kadar güzel bir şey olmadığını falan söylüyor. şaşıyorum şaşırıyorum. geçen gün daha yan masadaki 130 kiloluk sarhoş kızı kesen, onunla birlikte olmak isteyen sen değilmiydin? ya da facebookta sürekli kız aradığını geçenlerde bizim okuldan bir kızla konuşmaya başladığını ve tanıyıp tanımadığını bana soran sen değil miydin? nedir bu çelişki? internette yazıyorsun duygusal şeyler milleti duygulandıryorsun sonra bütün kızlar erkekleri çok aşk adamı falan sanıyor tanımasam ben bile inanıcam anlattıklarına ama tanıyorum işte seni. gerçi bir grup duygusal arkadaşı bu durumdan ayrı tutmak istiyorum çünkü benim gözümde aşık adam abazan değildir bir amacı vardı sevdiği insanın kendisini sevmesi falan ama sen öyle de değilsin ne pablo neruda okuyan birisin ne de en duygusal filmleri izleyen birisin. görüyorum elindeki kitabı üstünde stephan king yazıyor sonra izlediğin dvdlere bakıyorum oyuncuları ne hugh grant oynuyor ne de meg ryan bildiğin paris hilton ya da angelina jolie oynuyor lan izlediğinde. ya adam ol adam gibi aşkını ara ya da abazan ol ara adam gibi karaköyü.
tanımımsı: oksimoron şisesinin dibine düşmüş erkek modelidir.