hz. isa' nın doğumu hakkında kur'an-ı kerim'den ayetlerin mealleri
[3 / 44-47]
44. (Ey Muhammed!) Bunlar (Hanne, Zekeriya, Yahya, Meryem kıssaları) sana vahyettiğimiz gaybın (görmediğin devrin) haberlerindendir. Meryem'e, (küçükken) onlardan hangisi kefil ol(up himayesine al)acak diye kalemlerini (veya kur'a oklarını) atarlarken sen onların yanlarında değildin. Bu hususta çekiştikleri zaman da sen onların yanlarında değildin.
45. O vakit melekler demişti ki: "Ey Meryem! Allah, kendisinden (gelen) bir kelime ile (şimdiden) sana müjde veriyor ki, adı Meryemoğlu isa Mesih'tir; dünyada ve âhirette itibarlı ve (Allah'a) yakın olanlardandır."
(Mesih Hz. isa'nın bir lakabıdır. ibranice bir kelime olup aslı "Meşih"tir. "Mübarek" anlamına gelmektedir.)
46. (Melekler, devam ederek dedi ki:) "O, hem beşikte iken hem yetişkinliğinde (peygamber olarak) insanlara hitap edip konuşacak. Üstelik de (o), iyilerdendir."
47. (Meryem) dedi ki: "Yâ Rabbi! Bana bir beşer eli değmemiş (ilişmemiş) iken nasıl bir çocuğum olur?" (Allah şöyle) buyurdu: "Öyle de olsa Allah, dilediğini yaratır. O, bir işin olmasını dilediği zaman ancak, 'ol' der, o da oluverir." [bk. 19/16-23]
[19/16-25]
16. (Resûlüm! Bu) Kitab'da Meryem'den de (onlara) söz et. Hani o, ailesinden ayrılıp doğu tarafında bir yere çekilmişti.(1)
17. Sonra onlarla kendi arasına bir perde edin(ip çek)mişti. Biz ona ruhumuzu (Cebrail'i) göndermiştik de o, kendisine tam (ve düzgün) bir insan olarak görünmüştü.
18. (Meryem) dedi ki: "Doğrusu ben senden, esirgeyen (Allah')a sığınırım. Eğer (günahtan) sakınan (bir) kimse isen (git yanımdan)."
19. (Cebrail de:) "Ben ancak Rabbinin sana tertemiz bir oğlan bağışlamak için gönderdiği elçisiyim." dedi.
20. "Bana bir insan dokunmadığı ve ben de kötü/iffetsiz bir kadın olmadığım halde benim nasıl bir oğlum olur?" dedi. [krş. 3/47]
21. (Cebrail:) "Bu böyledir." dedi. "(Fakat) Rabbin: 2O bana göre kolaydır; onu insanlara (kudretimize) bir işaret ve tarafımızdan bir rahmet kılacağız' dedi. Zaten (o ezelde) takdir edilmiş bir iştir."
22. Nihayet (Meryem, Allah'ın izniyle) ona (isa'ya) gebe kaldı ve bu (hali) ile uzak bir yere çekildi. [krş. 3/59-60]
23. Doğum sancısı onu (budanmış kuru bir) hurma ağacına (dayanmaya) zorladı. "Keşke bundan önce ölmüş olsaydım da unutulup gitseydim!" dedi.
24. Derken, alt tarafından (bir ses) ona şöyle seslendi: "Üzülme, Rabbin alt (yan)ında küçük bir nehir meydana getirdi." (bk. 23/50)
25. "Hurma ağacının (kuru) dalını kendine doğru silkele, (kudretimize delil olarak) üzerine taze, olgun hurma dökülsün."
DiPNOTLAR:
1-Beyt-i Makdis'in veya evinin doğusuna.
[19/26-34]
26. "Artık ye, iç, (oğlun dolayısıyla) gözün aydın olsun! Eğer insanlardan birini görürsen: 2Ben, Rahmân için (susma) oruc(u) adadım, bugün hiçbir insanla asla konuşmayacağım' de."
27. (Meryem) onu (kucağında) taşıyarak akrabalarına getirdi. (Onlar:) "Ey Meryem! Sen ne tuhaf bir şey yaptın!" dediler.
28. "Ey Harun'un (nesli ve doğrulukta onun)(1) kız kardeşi! Baban (imran) kötü iş yapan bir kimse değildi, annen de fâhişe değildi." (dediler).
29. O da (kendileriyle konuşması için) çocuğa işaret etti. (Onlar:) "Biz beşikteki bir sabî ile nasıl konuşuruz?" dediler. [bk. 23/50]
30. (Çocuk) dedi ki: "Şüphesiz ben Allah'ın kuluyum. O, bana kitap verdi ve beni peygamber yaptı."
31. "Nerede olursam olayım beni, mübarek (feyizli ve insanlara faydalı) kıldı. Hayatta olduğum müddetçe bana namazı ve zekâtı emretti."
32. "Beni anneme itaatli (ve iyilik edici) kıldı. Beni bedbaht/azgın bir zorba yapmadı."
33. "Doğduğum gün de, öleceğim gün de, diri olarak kaldırılacağım gün de, selâm (esenlik, Allah'dan) benim üzerimedir." [krş. 19/15]
34. işte çekiş(ip ayrılığa düş)tükleri Meryemoğlu isa hakkında (Allah'ın) gerçek olan söz(ü) budur.
35. Allah'ın çocuk edinmesi (asla) olmamıştır. O'nun şânı yücedir (ve böyle yakıştırmalardan uzaktır). O, bir işe hükmettiği zaman, sadece ona "ol" der, o da (hemen) oluverir.