boş bir fincan ve üç kum tanesi sadece.
biri ben, biri sen, biri o olsun.
hafif bir rüzgar essin.
beni sen, seni o yapsın.
sonra bizi alsın götürsün
onların arasına katsın.
orayı bilirim ben.
kalabalık.birbirine değen tenler
suskun, ancak farkında götürdüklerinin
getirdikleri dışında,
paslı okunun ucunda.
derler ki geçen yola koyulmuşum.
gökyüzü savaş açmış kalbime.
elimi yakıyor, gözlerimi kesiyor.
duyamıyorum sesini, hissedemiyorum nefesini.
siluetin kokuyor burnumun ucunda.
koklayarak izini sürüyorum, bir it misali.
sonradan anlatıyorlar,
yol boyunca seslenmişler arkamdan.
duymamışım.
bir yaprak daha koparıp devam etmişim.
yolun sonunda yalnız kalıyorum.
bir kuş oluveriyor gölgem.
uçuyor, konuyor pencerenin pervazına.
kalbine vuruyor, beynini deliyor gagasıyla.
çiğ çiğ yiyor. yok ediyor seni.
karşı koymuyorsun, sonsuz huzurla karşılıyorsun ölümü.
sıcak bir yuva oluyorsun, anne oluyorsun
kimsesiz mısralarıma.
ve seni de kaybediyorum...
pişmanlığımı gizleyemiyorum .
yanına geliyorum.
martılardan bahsediyorsun bana.
martılar avaz avaz gökyüzümde
adını söylüyorlar.
nispet yapıyorlar.
kalbini çalıyorlar.
ve sen
sen onları da üzüyorsun. ben oluyorlar,
ıslak kirpiklerin oluyorlar, yüzüne çarpıyorlar
karşı koyamıyorsun. susuyorsun sadece.
oysa başka bir mevsim,
kişiliksiz parmaklarımın ucunda
ıslak tebessümlerim saklanır benim.
ona dokunan mısraya bürünürler anında.
ve benim kollarımda biriktirdiğim yüzler;
sonbaharın titrek, kayıp şarkıları
ve senin işe yaramaz nefes alıp verişlerin.
yine de neden bekledim? ya da neden gelmedin?
görmüyorsun, duymuyorsun, "hissetmiyorsun"...
hissetmiyorsun yok oluşları ve tükürdüğüm vedaları.
ve bekledim neden bekledim?
yorgunum, hala yorgunum ve yine olsa
yine dağlarım yıldızları gökteki.
ve yine dokunurum son nefesini bıraktığı sigaranın
kuru toprağa, hissiz parmaklarımla.
ama dönüyorum şimdi.
eve dönüyorum, mesaj işte kibirli operatörümden.
bizi arayan numaralar, parantez içinde 20 gösteriyor.
ve o beş yüz elli diyor, parantez içinde hareket çekiyor.
devam ediyorum, odama giriyor, köşeme çekiliyorum.
senin sesinin bile giremediği karanlık yansımama.
ve en baştan yazıyorum hikayemi, ters çeviriyorum her seyi.
önce kaybediyorum,sonra buluyorum seni.
acıyı baştan çekiyorum, mutlu sonla bitiriyorum hikayemi.