kopartılmış yapraklarımdan ibaretti hüzün
unutmadan aşkıma bir kürek
kalın topraklı ince elek.
tümseğin üzerinde tüyden hafif, güneşten akçe
seyreltilmiş bir reçete.
gözlerimin damarları karardı aydınlığından
ki solucanlar gezinecek içlerinde.
kimbile belki de ondandı.
isyanımın rengi yine de beyazdı.
dikensiz insan vicdansız gül demek.
dikenlerin acıtıyor,
vicdanına sığınsa istemez ki
sen yine de gül.
soğuktan mı gözün rengi, alışkanlıktan mı?
sıcaktan mı damarın delisi, kandan mı?
bir de bekleyen mi tabuttur,
susan mı?
görmemen, duymaman dileklerimle.
görüp duyabileceklerinin izinden gitme.
o değil de;
özledim be!