sayın ilker başbuğ'un bu açıklamasından sonra insan geçmişi düşünmeden edemiyor. 27 mayıs 1960'dan, 28 şubat 1997'ye kadar ve hatta 27 Nisan 2007 tarihinde ki e-muhtıra... darbelerin ülkeye kaybettirdiklerini görmek için çok uzağa gitmeye gerek yok. maliyet hesabı yapmak için çok uzaklara gitmeye gerek yok sadece 28 şubat 1997'nin ülkemize maliyetine bakın tsk'nın nerelerde elleri olduğu rahatlıkla anlaşılır.
- refah-yol hükümeti düsürüldü,
- 8 yıllık kesintisiz eğitimle IHL'lerin orta kesimleri kapatıldı,
- üniversiteye yönelik sınırlamalarla lise kısımları işlevsiz hale getirildi,
- Kamu kurum ve kuruluşlarında, üniversitelerde, imam-hatiplerde başörtüsü yasaklandı,
- Kur'an kursları kapatıldı,
- Devlet kadrolarında dindar memurlar tasfiye edildi,
- Refah Partisi kapatıldı,
- Parti yöneticileri, Refahlı belediye başkanları yargılandı, tutuklandı, siyaset yapmaları yasaklandı,
- vakıf ve dernekler üzerinde baskı kuruldu, yöneticileri kovuşturuldu,
- anadolu sermayesine ambargo ilan edildi,
- yaş kararlarıyla ailesi, eşi dindar, başörtülü olan, içkili toplantılara katılmayan subaylar ihraç edildi,
- çok sayıda insan, yazarlar gazeteciler de dahil gözaltına alındı, işkence ve tutuklamalar oldu.
Şimdi şu soruyu sormak gerekmez mi? sayın ilker başbuğ; 50 küsur yıldır demokrasi üzerindeki ellerinizi neden çekmediniz? idam edilen başbakanlar, bakanlar... cezaevlerinde işkence yapılarak katledilen binlerce vatandaş... sağcı, solcu demeden karartılan hayatlar... daha bikaç ay önce sayın yaşar büyükanıt -evet bunu ben kendim yazdım. cuma akşamıydı. oturup bizzat kendim yazdım- diyerek e-muhtıra'yı kendisinin yazdığını itiraf etmedi mi? sayın başbuğ sorarım size? bu mudur demokrasi? bu mudur hukuk, adalet? türk silahlı kuvvetleri başımızın tacı, gözümüzün bebeğidir. öncelikle siz demokrasi üzerindeki ellerinizi çekin, asli göreviniz olan topraklarımızı koruyun. bırakın ülkeyi seçilmişler yönetsin darbeciler değil. büyük türk halkı yönetemeyenleri sandıkta boğar, gün yüzü göstermez. merak etmeyin bu ülkede yaşayan halk demokratik, laik, atatürk ilkelerine ve ordusuna karşılıksız bir aşk ile sıkı sıkıya bağlıdır.