Yaşamda iyiden, doğrudan, güzelden yana ne varsa ve yaşamaksa aslolan yaşamı, insan olmaktır ilk koşul... insan olmak, gözleri ile bakmak ama baktığını görmektir, Duymak ama anlamaktır duyduklarını... Konuşmak için kullanmak dili ama bazen tutabilmektir, sessiz kalabilmektir yeri geldiğinde de... Yüreğinin sesini duyabilmektir, duyurabilmektir başkalarına... içinde duyumsayabilmektir yağan yağmurun sevincini, göçmen kuşlarının telaşını, çiçeklerin, kelebeklerin yaşam coşkusunu... Sevmektir çıkarsız. Kendinden başka her canlının yaşam hakkı olduğunu bilmektir, başkalarının acılarında bile duymak içinin acıdığını, sevinçlerinde sevinebilmektir, içinde duyabilmek coşkuyu... Ve gülebilmektir katılana dek, ağız dolusu gülebilmek, içindeki acıları, hüznü, kahırları yıkayabilmektir gözyaşlarıyla... Ağlayabilmek hıçkırıklarla, sarsıla sarsıla ağlayabilmektir insan olmak...
herkes kırılamaz ipince bir dal olmak gerekir kırılmak için ama dünya kütüklerin...
ağlayamaz herkes ağlayabilecek kadar büyümek gerekir... dünya ise küçüklerin...
sevemez herkes bir orman olmak gerekir sevmek için bak ki dünya çöllerin...
ve vakur bir damla olmak... dalga için katılmak okyanusa aşk için, isyan için...
Ve yüreğinin sesini duymak gerek, sevdaları var etmek için.. ilkeleri olmalı insan olan insanın... ilkelerin olacak. Seni satın alamayacaklar. Aptalların uydurduğu
atasözlerine inanmayacaksın: "Paranın satın alamayacağı şey yoktur." "Herkesin fiyatı vardır." gibi sözlere kanmayacaksın. Onurunla, kimliğinle ve beyninle akıllı yaşayacaksın. Üreteceksin, seveceksin, sevileceksin, inançlarının arkasında duracaksın.
Sevgilerin karşılıksız, yardımların gizli olacak. Seni attan, ottan ayıran özelliğin farkına varacaksın. Çünkü sen insansın. Ve bunu yakaladığın gün, bembeyaz yaşayacaksın....