bir şehirde bir başına kalmak

entry5 galeri
    1.
  1. "perşembe gideceğim, vedalaşmaya geldim bu sefer." dedi. "Peki, ben ne olucam?" diye düşündüm, nasıl kalacaktım bu şehirde onsuz. O ki 4 senedir, bu saçma sapan şehirde, tek dostum olmuştu. Hayatımdaki tüm anlamsızlıklara anlam katmıştı. Biz arkadaşdık, ne idüğü belirsiz arkadaşlar, bunu bir tek biz bilirdik, sırrımızdı bu, bilseler başkaları, bozarlardı, yıkarlardı bunu. Ama tüm çabalara rağmen bitmişti işte, gidiyordu, kurtarıyordu kendini bu saçma sapan şehirden.

    Sanki bir kız hep yürürdü yollarda...

    Onunla ilk geldiğimde tanışmıştım bu şehire, çok iyi anlaşmıştık hemen, sabahlara kadar katıla katıla gülmüş, bol bol içmiş, sarılarak uyumuştuk. Sonra ben bir kızla çıkmaya başladım, sonra o bir erkekle, sonralar sürdü gitti belki ama hep biz vardık ki. Sarılırdık her kazık yediğimizde. Uyuyakalırdık film izlerken, sızardık balkonda güneş doğarken.

    Evimin önünde ayağını silerdi paspasa.....

    O kadar büyük kazıklar yedik ki hayatta, birbirimiz olmasak atlatamazdık;
    Titriyordu bir gün, kapımda belirdiğinde, elinde ki torbada biralar birbirine çarpıyordu.
    Titriyordum bir gün ona "dayanamiom" diye mesaj attığım ve beş dakika sonra evimde olduğunda.
    Titriyordu bir gün, sabaha karşı hayatla ilgili sıkıntıları zerk ettiğinde, başı omuzumda .
    Titriyordum bir gün, yağmur yağarken, beni elimde pembe bir yastıkla parkta otururken bulduğunda.
    Ama geçerdi bütün o titremeler, birbirimize sarıldığımızda.

    Kapımı açardı gümüş bir anahtarla

    O kadar alışmıştım ki, kapıyı açtığımda onu eğilmiş ayakkabılarını çıkarırken görmeye. Bir türlü öğrenemedi, evime ayakkabıyla girmeyi, hep dışarıda çıkardı. bir de izlediği dvd'leri kutularına geri koymayı öğrenemedi, bir de yarım kalan şarapları dolaba koymayı. zaten ne o beni, ne de ben onu bir yere koyamadık hayatımızda. ne idüğü belirsiz arkadaşlardık, neyi nereye koyacağını bilmeyen iki salaktık, dinamiğimiz buydu, değişirse biz olamazdık.

    Sanki hep gelirdi ...

    Ve o gidiyordu, artık bu şehirden. "Artık büyüdün" dedi, "artık ihtiyacın yok bana". Dizlerimin üstüne çöktüm, "valla büyümedim bak" dedim, dizlerimin üstünde dolaştım ortalıkta, "küçücüğüm hala". Güldü, güldüm, güldük, içtik, eğlendik, uyuduk.

    ...

    Uyandığımda gitmişti, veda edemeyeceğimizi bildiğinden, uyandırmamıştı beni. Başucumda bir kinder sürpriz yumurta vardı. sürpriz yumurtayı çok sevdiğimi herkes bilirdi, ama başucuma bırakma inceliğini bir tek o yaptı.

    Bu yüzden her gidenin aksine, hiçbir zaman herkes gibi olmayacaktı.

    Edit 1 : arada geçen sözler için (bkz: sevişirdik bazen)*
    edit 2 : kaldım mı bursa'da bir başıma, ohh olsun bana...
    12 ...