hiç kaçmaz ilk seferde alırım canını. şöyleki; küçükken koluma konan sivrisineği ürkütmez sessizce o hindistancevizi vari gövdesini kanımla doldurmasını beklerdim. yavaş yavaş şişen karnının zevkini yaşamak için kalkışa geçmesindeki saliseler içerisinde yapıştırırdım tokadı. bu da ilk denemede öldürmek olur pek tabi ki. şimdi pek yoklar ortalıkta. olsalarda vermem kanımı. ama yine de hastalıklara karşı direncimi küçüklüğümdeki bu olaylara bağlıyorum. bağışıklık kazanmışım efendim.