üzerinden bir müddet geçsede saklanır. baktıkça hatırlarsın o günleri herşeyi atmışsındır belki ama o mesajları atamamışsındır. senin için belkide bir emek niteliğindedir. ne kadar yalan olsada o mesajları tekrar tekrar tekrar okursun.
okumaya devam ettikçe o zamanlar mutlu olduğunu hatırlarsın. o zaman nasıl kandırıldığına yanarsın. sana karşı gösterilmiş olan sahte mutluluğa gülersin. saklarsın o mesajları silemezsin nasıl vucudundan, beyninden, ruhundan kalbinden söküp atamadığın gibi o mesajlarıda atamazsın. gönderemezsin 2 tuşa basıp. silemezsin. elin sadece yes tuşuna gidemez. bir şeyler sürekli engeller. o yazıları okursun. aklına geldikçe. nasıl terk edildiğini okursun. nasıl sana sahte mutluluk verdiğini okursun. silemezsin. kıyamazsın. yazılan sana her bir gelen harfi kıyamazsın silmeye. dokunamazsın ona. elin titrer öylece gelenlerde durur o mesajlar. örümcek ağları ağ örer gibi onlarda tozlanmaya başlar gözünün önünden. aklına geldikçe tekrar bir ufff diyerek tozlarını dağıttığın telefonundan bakarsın. nasıl ben terk edildim diye nasıl ben nasıl ben diye. tekrardan eskiye daha eskiye dönerek o sahte mutlulukları okumaya devam edince o kızgın surat birden o tebessüme dönüverir. sahtede olsa mutlu olmuşsundur. ama dokunamazsın ne kadar sinirlensende ne kadar kendine bağırsanda o mesajları silmeye kıyamazsın. neden tekme yesende ne kadar seni ağlatsada o mesajları silemezsin. kıyamazsın o emeğe. kıyamazsın geçmişte yaşadığına. kıyamazsın o yalan laflara.