dermanı yoktur. grip olduğunda aldığın ıhlamura aldığın soğuk algınlığı ilaçlarına benzemez. dermanı yoktur çünkü aşkın. bir kere bir birdir. çivi çiviyi sökmüyordur dermanı yoktur çünkü.
bir kere aşık silselesi yedinmi bir kere o erosun lanet oklarından bir tane yediğinde o zaman dermanı olmayan bir aşk a tutulursun. vazgeçmeye çalışırsın, sebepsiz yere ağlarsın evet göz pınarların bile senin kontrolünden dışarı çıkmıştır. tozlu topraklı ortamlarda ğür neşe oynayan çocuklar gibi gözüne toz kaçmamıştır. ağlıyorsundur. dermansızlığa hakim olamıyorsundur bedenine. sahip olamıyorsundur duygularına, sahip olamıyorsundur beynine, sahip olamıyorsundur ruhuna. elinde kalan sadece bir kaç resime bakıyorsundur. dermanını arar gibi. sadece bu yapılıyordur.
aradan çok yıllar geçse bile genellikle böyle olamaz ama gerçekten o oklardan yediysen devam eder. sanrılar içinde uykudan kalkmaya devam edersin. pare pare parçalanmaya devam edersin. anlamsız yere dermanını arasın. bulamazsın formülünü, arkadaşlarının verdiği tavsiyeler daha çok bunalıma sürükler. asosyal olmaya devam edersin. yemek sadece hayatta kalmak için yersin hiç bir zevki olamaz beraber yediğin günlerdeki gibi. hiç bir zaman o kahve sana tad vermeyecektir. onunla beraberken içtiğin gibi. 40 yıllık hatırı olmayacak. onun umurunda olmayacaksın çünkü. dermansızsın formülü yok diş ağrısı gibi kesmiyor sende ağrını rakıya bandırıyorsun. tıpkı pamuğu rakıya bandırır gibi. tıpkı o pamuğu dişine koyar gibi sende o rakıyı içiyorsundur. belki belki kalp ağrımı dindirir diye. belki, belki beynimi bir müddet uyuştururda unuturum diye. içince daha çok düşünmeye başlarsın. mesaj atmaya aramaya kalkarsın. ne yapıyorum ya ben dersin. derömansızım ama beni istemeyen birini nasıl ulaşmaya çalışırım dersin. kendinle kavga mücadelen devam etmeye çalışırsın. o kıçındaki erosun attığı görünmeyen oku çıkarmaya çalışırsın. bir tarafında da yediğin tekme izini görürsün. tekrar hatıralara devam edersin.
vucuduna giren alkol miktarını sayamazsın. sadece içersin ki bu akşamda terler içinde kalkmayaım diye. sadece dünyadan bir müddette olsa uzaklaşmak için içmeye devam edersin. gözlerinin altı bir morluk halkası daha oluşmuştur. göz beyazlarının rengi değişmiştir. o beyazlık sadece kırmızıya dönüşmüştür. aynaya bakarak dermanını arasın. dermansız terk edilmeye uğradığını mırıldanırsın ayna karşısında. sadece bir tebessüm atıp. devam edersin kadehini kaldırdığın yalnızlığına devam edersin. taa ki dünyadan bir müddet uzaklaşmaya çalışarak devam edersin. ey derman ey formül nerdesin diyerek.