evet maden ocaklarının çoğu çevreci protestolarla karşılaşır ancak iş artık refleks olmuş durumda. bunun sorumlusu da ne halktır, ne çevreciler ne de madenciler.
sorumlusu yöneticilerdir.
sadece antalya'da onlarca yer gösterebilirim maden ocağı ruhsatı ile ormanın göbeğinde ağaçlar kesilip, arazinin traşlanıp "yeterli rezerv yok" muhabbetinden sonra aynı alana villaların dikilen.
sen eğer adam gibi madencilik yaptıramıyorsan bu ülkede, sen rant aktarımları için bu sektörü katalizör olarak kullanıyorsan sonra da çıkıp "ülkemizde madenciliği baltalıyorlar" diyemezsin devlet olarak.
maden işiyle uğraşan "dürüst" şirketler de adam gibi örgütlenip, "madencilik" adı altında rant peşinde koşanlarla mücadele edip kendilerinin yaralanmasını engellemelidirler.
madencilikle rant peşinde koşmanın iç içe girdiği bir ülkede nereye kazma vurulsa elbette bölge halkı karşı çıkar.