bilirsiniz hani, "x bunu beğenendi" halkının vatandaşlarıdır bunlar facebook'ta. facebook'a da hayretlerim ayrıdır ya o da ayrı... adamlar "beğen" diye düğme koymuşlar. hem de her şeyin altına... ileti, fotoğraf, metin... her şeyi beğen. beğeniriz anasını satayım, tamam.
bu her şeyi beğenenler de bu düğmenin hastası muhtemelen.
bu her şeyi beğenen insanları keşfedişim zamanla bir deneye dönüştü. başta masum bir duyguydu halbuki. çektiğim bir manzara fotoğrafını bir albümüme koymamla başlamıştı masum duygu...
"cansu bunu beğendi"
eh, olabilirdi. çünkü ahmet, ayşe, fatma, mehmet, osman da beğendi... normaldi.
bir gün geçti, garip bir mesaj içeren bir ileti yazdım. cansu bunu da beğendi. yine normaldi, çünkü osman,ali, vedat ve ayşe de beğenmişti.
ama bir süre sonra işler çığırından çıkmıştı. bu sefer sosyal, duygusal, siyasi bir mesaj içeren ileti de yazmadım. "arkadaşlar, yeni telefon numaram budur, kaydedin" yazdım. cansu bunu da beğendi.
allahım, hasta mıdır nedir?
derken kız arkadaşımdan ayrıldım, ilan etme gereği hissettim galiba; "single" modunu işaretledim. cansu bunu da beğendi.
işte deney başlamıştı. ne yapsam beğeniyor diye iletime "kakam var" yazdım. beğendi. albümüme dişli çark mekanizması resmi koydum, beğendi. harbi harbi sorunluydu hatun... önceden böyle değildi. epeydir de yüzyüze görüşmemiştik, acaba gerçek hayatta da mı böyle diye düşündüm.
bunu anlamak için deneyi gerçek hayata uyarlayacaktım. telefonla aradım:
"cansu naber ya epeydir de görüşmedik nasılsın?"
"iyidir, bilgehancım sen nasılsın?"
"iyilik ya ne olsun, ben aslında çok iyi değilim. kiraladığımız arabayla kaldırıma çarptık. moralim pek yok, konuşuruz gelince"
"olsun ya... güzel."
"güz.. ne?.. ha neyse, sen iki saat sonra mc donalds'a gel."
"mcdonalds. iyi tabi. geliyorum, tamam canım."
işte deney başlamıştı, telefonda bile beğeniyordu her boku. buluşma yerine giderken sanayiye uğradım. bir yığın ıvır zıvır cisimle gidecektim buluşmaya.
vakit gelmişti, beni bekliyordu. bense sokakta sanayiden aldıklarımla birlikte yürüyordum. önümde kocaman bir kamyon tekeri, sağ elimde bijon anahtarı, sırt çantamda takoz ve çekme halatı vardı. "ne alaka" demeyin, deneyin bir parçasıydı bunlar.
beni bu halde görünce hiç şaşırmadı. aksine fazla normal karşıladı. sanki günün her dakikası mcdonalds'a kamyon lastiği yuvarlayarak giren adam görür gibi bir hali vardı.
baş parmağıyla "çok beğendim" gibisinden bir işaret yaptı...
normal karşıladım... cansu'yu, takozu, çekme halatını, bijon anahtarını orada bıraktım ve lastiği yuvarlayarak mcdonalds'tan çıktım. çıkarken mcdonalds palyaçosu ile göz göze geldim. o da "beğendim" işareti yapıyordu baş parmağı ile...
"mına koduğum" dedim ve "beğendim" işaretine karşılık "nah" yapıp koşar adım uzaklaştım oradan.
tüm sevdiklerimi, takozları, çekme halatlarını arkamda bırakarak...