istenmeyen adam

entry159 galeri video2
    86.
  1. okumaz büyük ihtimalle bu nick altı yazıyı, okumayacaktır. yada okur belki, ne bileyim; direk konuya gireyim en iyisi. sıcak bir kış akşamıydı. yıkanmıştım, vücudumdan su damlaları akıyordu. çırılçıplaktım, üzerime bornozumu aldım. viskimi yudumlamaya başladım ve bunu yaparken de uşağımı çağırdım. kıyafetlerimi, giyindikten sonra ise; arabamı hazırlamasını istedim. başka bir uşağıma ise, sözlüğe benim için girmesini ve zirve olup olmadığını kontrol etmesini istedim. vardı! gözleri parladı, istenmeyen adam düzenliyor derken bana. daha önce pek bir şey duymamıştım hakkında.. yalan söylemeye gerek yok, bi' şey bildiğim yoktu. arabam hazırlandı, malikhanemin önüne geldi. bindim, bir iki kızı da arabaya aldıktan sonra - moda barlar sokağına gittik. kızları uzakta bıraktım, limuzinle birlikte; zengin olduğum anlaşılmasın, özel muamele görmiyeyim diye. bir sokak yürüdüm, yanımda iskoçyalı ile. yürüdüm ve yürüdüm. küçüktüm daha, küçücük. almayacaklar diye korktum beni içeri, siktir git lan veled derler diye. korkusuzca daldım, içeri koştum. ben geldim dedim, ben! bir bucuk iskender yaninda light kola. bir çoğu ilk seferinde anlayamadı, bazıları ise hiç. ender insanlardan biriydi - istenmeyen adam; beslemeden içinde kin, bana koştu. sarıldı. kucağıma atladı. ilk dakikalar soğuktu aram, ortamla. ilk defa milli oluyordum, terliyordum bu yüzden. bu dakikaları kolay atlatmamı sağladı, istenmeyen adam. yanımıza geldi. hedesini arayan hodo ile ben - ve sağ tarafımızda oturan grup ile geyikler açtı, bizi konuşmaların içine soktu. mutlu etti bizi kısaca, ortama soktu. evet evet, milli olduğum gece - ortama soktu beni, rahatladım. neyse.. çok uzun kalamayacaktım, çok uluslu bir şirketin ceo su olmanın dezavantajlarından birisiydi belki de.. çıkmak zorundaydım, o - istenmeyen adam - geyiğini yarım bıraktı. ben, herkesle vedalaştıktan sonra, beni ve iskoçyalıyı - kapıya kadar geçirme alçakgönüllülüğünde bulundu. mutluydum, bir iki arkadaş edinmiştim; birisi de istenmeyen adam dı. sonra çok muhabbet ettik, bir çok instant messenger programı üzerinden. sen de irc, ben diyim icq ve msn. bir o cam açıyor, bir ben açıyordum. pipilerimizi birbirimize gösteriyorduk, mutluydum. sevdiğim adamı sonunda bulmuştum, uzun süre muhabbet ettik. sonra bir gün geldi, sanırım üzgündü - yada ters bir anına denk geldi. ters bir şey söyledim, yok yok - bildiğin küfür ettim; ama o alışıktı bunlara.. tersledi beni, konuşma kalbini kırarım dedi. ona hiç söyleyemedim, ne kadar üzgün olduğumu - yemedi belkide. belki de çok içerledim. ama yinede.. gururumu bir kenara koyup, özür dilerim bi'tanem diyemedim. ama pişmanım. eğer bu yazıyı okursan, anla ki - özledim seni ve muhabbetimizi.
    3 ...