telefona gelen kampanya mesajının düşündürdükleri

entry13 galeri
    1.
  1. "accessorize yaz indirimi başladı. %50'ye varan indirim fırsatını kaçırmayın." yazıyordu gelen mesajda. toplantıdaydım, projede bir problem vardı ve ben esip, gürlüyordum en prezentabl ses tonumla. "bunları şöyle yapmamız lazım", "bunları böyle yapmamız lazım.", "bunları neden böyle yapmadık.", "bunları neden şöyle yapmadık." gibi beylik laflar ediyordum, gelen mesaj böğrüme saplandığında.

    eski kızarkadaşıma çok aşıktım, çok şirin gelirdi o zamanlar bana. onu süslemek giydirmek hoşuma giderdi, birlikte accessorize'a gidip pembe çiçekli, pembe böcekli tokalar almak en büyük zevkimdi. toka denerken dükkanda, onları kafasına takar, kollarını iki yana açar, şımarıkca kafasını iki yana sallar, tokalarda kafasıyla birlikte sallanır, sonra da "çok güzeeelim" diye bağırırdı.

    yaşadığımız bu şapşal anlar, dükkan çalışanları tarafından her şirin çifte imrenerek bakan kişiler gibi tebessümle izlenirdi. ben klasik parayı ödeyen erkek tribine girer, "yaktın beni yine pembe prenses" der, yeni çıkan tüm pembe tokaları alır, en son kasanın önünde duran şapşal tüylü kalemlerden bir kaçını da huysuz bir surat ifadesiyle alınanların yanına koyar, en sonunda dükkandan kolumda sevgilim, mutlu mesut çıkardım. biz birlikte olduğumuz sürece kimsenin hakkımızda ne düşündüğü önemli değildi.

    aylar olmuştu, böyle saf ve huzurlu hissetmeyeli kendimi, duygusuz bir hayvana dönmüştüm ondan ayrıldıktan sonra, hiçbir şey hissetmiyordum artık, kızlara değer vermiyor, ilişki kavramından kaçıyor, şirkette insanlara sert davranıyordum. hayvanlaşma sürecimin sonlarına yaklaştığım, bir anda geldi o kampanya mesajı accessorize'dan, sanki telefonum bana, benimle birlikte titre ve kendine gel diyordu.

    titredim gerçekten, "ben kahve alıcam" dedim, prezentabl ses tonum gitmişti, fare gibi viyklemiştim, çıktım toplantıdan, zaten kimse kalmamı istemiyordu. aşağıya indim, dışarı çıktım, bir sigara yaktım. tamam kötü bir şekilde bitmişti, tamam kazıkların en büyüğünü yemiştim, ama bu herkesten nefret etmemi, duyarsızlaşmamı gerektirmezdi ki. artık incitilmekten korkmayı bırakmam, duygularımla ve hislerimle tekrar barışmam gerekiyordu.

    mesajı tekrar okudum ve cevapla dedim; "en yakın zamanda bu fırsatı kaçırmamak için yine geleceğim, hem de bu sefer hakeden biriyle" yazdım, yolla dedim. mesaj iletilmedi, ama o mesaj hayatımın bu saçma döneminin bitmesini sağladı.

    %50 şansımız olsa da her zaman, kaçırılmaması gereken bir fırsat hep vardı.

    duyarlı olmuştum yine.
    24 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük