günlerden bir gün* avcılar'a provaya gidecektik, her zamanki gibi geç kalmıştım ve elime gelen ilk şeyi üstüme geçirmiştim. O da önü pentagram baskılı, arkasında ise anarchy yazan bi sweatdi. Neyse efendim stüdyomuzu yaptık eğlendik dağıldık olanlar ondan sonra oldu. Basçı arkadaş kız arkadaşım gelcek kankasını sana ayarlarız diyerek beni, o sıcakta simsiyah giyinmiş beni güneşin altında bekletmeyi başardı. Neden bekliyosanız derseniz, deli dütmüş gibi sabah prova yapan tek grup biz olduğumuzdandır. E kızlar da uyanmamış daha.
Neyse elemanın kız arkadaşı ve malum kanka yeni uyandığından, hazırlanma olaylarına girişilcektir. Bu da bizi tema vakfına bağışlama anlamına geliyordu. Güneşin altında beklemekten bitap düşen bizi avcılar'da durakta, hemen ordaki caminin bahçesi ve onun gölge ile kaplanmış oturma yerleri ağzımızın salyalarını akıttı. Ve içeri girdik oturduk. Şansımızadır ki öğlen ezanı da içeri girmemizi takiben 5 dk ara ile okundu. Sonuç odur ki camii'nin bahçesinde pentagram sweat'iyle oturmuş bir genç vatandaşa, yaşlı amcalarımızın attığı bakışı tahmin ederseniz. Heh işte onlardan 100'lerce yedim ben. En çok koyan da ekilip götümüze baka baka geri dönmemizdi.