bu adam geçen sezon avrupa şampiyonası öncesinde ve sonrasında uzun süre beşiktaş'ın teklifini kabul etmedi. yıllık 3 milyon, 5 milyon istiyordu. avrupa'dan talipli çıkmayınca, türkiye'den de talipli çıkmayınca "ben beşiktaş'tan gitmeyi hiç düşünmedim" deyip, 1+1 yıllık sözleşmeye imza attı. bu sezon sonu da "hedefim avrupa" diyerekten -hangi yetenekle avrupa'da oynamayı hayal ediyor o da ayrı bir muamma- beşiktaş'ta kalmayacağı sinyallerini vermişti. nihayetinde, gitmiştir ve bundan sonra her maç strese sokacağı, küfür yiyeceği taraftar beşiktaş taraftarı olmayacaktır.
ayrıca kendisinin forma giydiği tüm maçlar hakkındaki yazılarımım çoğunda bu adama giydirdiğimi de görebilirsiniz. kendisine yönelik iyi oynadığı maçlarda bile "bu adam bugün iyi oynadı ama..." şeklindeki cümlelerle "ama" bağlacını atıp giydirdiğimi görebilirler.
neyse, kendisini 2 sezon önce st. etienne'e 5 milyon euro'ya çakmayan tüpçü'ye bir kez daha selam ederim.
ayrıca, servet'ten sonra komik olmuştur. servet her ne kadar yeterli olmasa da, fizik gücüyle oynayan bir adamdı. gökhan'a murat hacıoğlu omuz atsa, gökhan sakatlanır, düşer, ağlar falan.
