bir futbol takımı düşünün. flamasındaki renklerle sahaya çıksın ve 90 dakika boyunca iyi niyetle mücadele etsin. son yıllarda türkiye' de, şampiyon olan takımlar da dahil, ara sıra iyi futbol oynayarak, istikrarsız bir gidişle ligi tamamlıyor. futbol zevk vermiyor, hem tribünlerde hem televizyon başında ciddi azalmalar göze çarpıyor.
bir de futbol geleneği düşünelim. kırmızı - beyaz renkleri olan, her sezon başında şampiyonluğun adayları arasında gösterilen, şampiyonluğa ulaşsa da ulaşmasa da saygı duyulan bir ekip. ingiltere' nin liman ve sanayi kentinde, beatles ve pink floyd ile birlikte en çok anılan topluluk. topluluk da lafın gelişi değil, futbolcusu, teknik heyeti, yönetimi ve taraftarı ile bir ruhun temsilcisi liverpool fc.
milyon dolarların hüküm sürdüğü transfer piyasasına inat, hem göze hoş gelen futbol oynamaya çalışması hemd e ruhunu sahaya yansıtmasıyla her daim gönüllerin şampiyonu olarak kalacaktır. tribünlerden hep o yankı yükselecektir: ' you will never walk alone ! '
liverpool fc, bir futbol takımının ötesinde, kirlenmeyen futbolun başta gelen sembollerinden biridir.