Hiçbirisinde pan islamist ve pan turanist yayılmacılıktan kaynaklanan hoşgörüyü bulamazsınız. Bu açıdan minimalist olarak kabul edilebilen kemalistler kendi içlerinde gayet anlaşılabilir ve tutarlıdır. Herkese yaranmak kisvesi altında kurtuluş savaşı yıllarından beri pusulasını şaşırmış türk-islamcıların o yüce hoşgörüsü bu insanlar da yoktur. Boşuna aramayınız. Bu da bir davranış bozukluğu değildir. Olsa olsa davranışa şeklini veren bir karakter özelliğidir. Mustafa Kemal'in adının verildiği bu "izm" , Mustafa Kemal'in hiçbir zaman peşinden gittiği ve savunduğu bir anlayış değildir. Olsa olsa Kazım Karabekir, ismet inönü'de mevcuttur bu hoşgörüsüzlük. Pusulasını şaşırmış olan Enver Paşa , Talat ve Cemal Paşa ise kime yaransa olmamıştır. Mandacılara gitmişler olmamış, bolşeviklere yanaşmışlar olmamış, orta doğu'ya ve kafkaslara inelim demişler olmamış. Neticede maksimalistlerin tasarladığı Büyük Türkiye projesi çuvallamış yerine minimalistlerin Türkiye'si kurulmuştur. Akabinde de istiklal mahkemeleri tarafından sınırları çizilmiş olan ülkenin maksimalistleri ya malta'ya sürülmüş, idam edilmiş ya da siyasi açıdan tasfiye edilmişlerdir.