Yalvaç tarihi
Tarih öncesi devirlerden başlayarak Yalvaç ve çevresinin önemli bir yerleşim merkezi olduğu görülür. Yalvaç'ta yapılan tarih öncesi araştırmalar sonucunda bir çok yerleşme yeri tespit edilmiştir. Bununla beraber Geç Neolitikten daha eskiye inen bir yerleşme merkezi henüz bulunmamıştı. Teknepınar ve Kuyucak Höyüklerinden elde edilen keramikler, obsidyen ve çakmak taşından yapılmış muhtelif aletler buralarda oldukça yoğun bir Geç Neolitik Çağ yerleşmesinin varlığına tanıklık eder. Yalvaç'ın Kalkolitik çağda iskan gördüğünü Yarıkkaya ve Kayadibi höyüklerinde göze çarpan pişmiş toprak buluntular kanıtlanmaktadır. Dr. Mehmet Taşlıalan'ın Yalvaç'ın Tarihçesi adlı araştırmasında verilen bilgiler Yalvaç'ın Tunç çağında da önemli bir yerleşim merkezi olduğunu göstermektedir. Anadolu'da M.Ö. 3200-1200 yılları arasında tarihlenen Tunç Çağında, Anadolu'nun birçok yerinde ve göller bölgesinin hemen her kesiminde olduğu gibi, Yalvaç yöresinde de çok sayıda yerleşme yeri olduğu yapılan araştırmalar sonucu ortaya çıkmıştır. Elde edilen malzemelerin değerlendirilmesi sonucunda kırka yakın Tunç Çağı yerleşim merkezi tespit edilmiştir. Yalvaç yöresinde ilk ve orta Tunç Çağlarında yerleşme yerlerinin yoğun olmasına karşılık son Tunç Çağında yerleşmenin oldukça azalması dikkat çekmektedir. M.Ö. 546 yılında Lidya Kralı Kroissos'un Pers Kralı Kyros'a yenilmesinden sonra, tüm Anadolu toprakları gibi Pisidia'da Pers idaresi altına girmiştir. Ne var ki Pers işgalini gösteren herhangi bir kanıt, diğer Pisidia şehirlerinde olduğu gibi Yalvaç yöresinde de ele geçmemiştir. Ancak W. Ramsak, Kilikya'dan batıya hareket eden Pers Kralı Xerxes'in M.Ö. 481 yılında Suğla ile Beyşehir göllerinin doğusunda Antiocheia üzerinden geçerek Eğirdir Gölünün kuzeyinde Uluborlu ve Dinar'dan Sardes'e gittiğini yazmıştır. Makedonya Kralı Büyük iskender M.Ö. 334'de başladığı Anadolu seferiyle Pers'lerin egemenliğine son verir. Yalvaç'ın o dönemdeki adı Pisidia Antiocheia olarak geçmektedir. Antiocheia'nın M.Ö. 300-280 yılları arasında l.Antiokhos tarafından Seleukos kolonisi olarak kurulduğu sanılmaktadır. Yalvaç'ın tarih boyunca Menar, Pisidia, Antiocheia, Colonia Caesarea, Tochia ol Antiochia, Colonia Caesarea Antiocheia isimleriyle anıldığı görülmektedir. l.Antiokhos'un ölümünden sonra Antiocheia, Bergama Kralı l.Attalos (M.Ö. 241-197) tarafından alındı. Bergama Krallığı Seleukos'larda sık sık çarpışmaya girdiler. Seleokos'ların eline tekrar geçen bölge M.Ö. 189 yılında Romalıların istilasına uğradı. Romalılar, Bergama Kralı lll. Antiokhos ile barış yaparak aldıkları toprakları Bergama Krallığına verdiler. M.Ö. 133 yılında Bergama Kralı toprakları tekrar Romalılara bıraktı. Bu olaydan sonra Romalılar, "Asya Teşkilatını" kurdular. imparator Konstantin 311 yılında Hıristiyanlığı serbest bırakmış ve dinin yayılmasına yardımcı olmasıyla, Hıristiyanların büyük şehirlerde birer metropolitliği oluşturdu. Antiocheia'nın da 325-787 yılları arasında muhtelif yerlerde yapılan meclis veya konsüllere bir metropolit ile katıldığı biliniyor. Bu dönemde Antiocheia'ya metropolitlik olarak, Neopolis (Şarkikaraağaç) Sozopolis (Uluborlu) ve Nikopolis bağlı idiler. Hıristiyanlık tarihinin önemli bir olayı da 46 yılında St.Paul ve St.Barnabas'ın Antiocheia'ya gelerek dini yaymak istemeleridir. St. Paul'un Anadolu'ya yaptığı üç seyahatinde Antiocheia'ya uğraması kentin hristiyanlık alemi için oldukça önemli bir yere sahip olduğunu göstermektedir. Bu dönemde Hıristiyan Bizans'ın düşmanı Müslüman Araplar olmuştur. Araplar Anadolu'ya sayısız akın yapmışlardır. Antiocheia'ya yapılan akınların en şiddetlisi, Halife Velid devrinde oğlu Abbas tarafından 713 yılında yapılandır. Yakılan ve yıkılan şehirden binlerce esir alınarak geri dönülmüştür. 1071 Malazgirt Zaferi ile Anadolu Akınlarına başlayan Selçuklu Türkleri zaman zaman bazı toprakları ele geçirmiş daha sonra bırakmak zorunda kalmışlardır. Antiocheia savunmaya elverişli bir merkez olduğundan, l.Haçlı orduları Selçuklu saldırılarına karşı buraya sığınmışlardır. 1101 yılında Bizans'a aittir. Yalvaç (Antiocheia) ve çevresinde devam eden Türk-Bizans mücadelesine rağmen 1176 yılına kadar taraflar birbirlerine kesin üstünlük kuramamışlardır. Önemli bir olayda ll. Haçlı seferleri sırasında olmuş, Fransız Kralı Louis ile Türkler arasında Antiocheia'da yapılan savaşta (1148) Bizanslılar geri çekilmek zorunda kalmalarıdır. 1176 yılında Sultan ll. Kılıçarslan ile Bizans imparatoru Manuel Kommenos arasında Kumdanlı boğazından yapılan Myriokephalon Savaşı ile Yalvaç kesin olarak Türk egemenliğine girmiştir. Yalvaç bir Türk beyinin adıdır. Malazgirt Savaşından sonra Türklerin Batı Anadolu'ya yayılmaları sırasında, Oğuz boylarından Emir Boyu Yalvaç Bey önderliğinde, Antiocheia'ya yerleşmişler ve kent bundan sonra Yalvaç adını almıştır. 1243 Kösedağı savaşından sonra ilhanlıların kontrolüne giren Yalvaç, 1280 yıllarında kurulan Hamitoğulları Beyliği sınırları içinde kalmıştır. 1380'de l. Sultan Murad zamanında Osmanlı Devleti egemenliğine girmiştir. 1840 yılında kaza olarak Konya'ya bağlanmış, 1864 yılında Belediye teşkilatı kurulmuştur. Yalvaç, Cumhuriyetin ilanından sonra Isparta'ya bağlanmış ve her geçen gün gelişen bir ilçe durumuna gelmiştir.
Yalvaç'ın kimliği
Isparta iline bağlıdır. Isparta'nın 105 km. kuzeydoğusunda bulunmaktadır. Yüzölçümü 1415 km2'dir. Çok eski bir yerleşim yeridir. Birçok tarihi ve kültürel değerleri barındırmaktadır. 1840 yılında ilçe teşkilatı kurulmuş, 1864'de belediye teşkilatı kurulmuştur. Yalvaç'a bağlı 13 belde ve 25 köy bulunmaktadır. Nüfus durumu aşağıda sunulmuştur.
Yalvaç sadece kendisine bağlı belde ve köyler için değil, yine Isparta iline bağlı olan Şarkîkaraağaç ve Gelendost ilçe ve köyleri için de sadece ekonomik ve sosyal açıdan değil, sağlık ve eğitim hizmetleri açısından da bir cazibe merkezidir. Bu yerleşim yerlerinden çok sayıda öğrenci Yalvaç'taki eğitim kurumlarına gelmektedirler.
Yalvaç'ta ısparta S.D.Ü. Üniversitesine bağlı Yalvaç Meslek Yüksek Okulu 9 bölümü ile 1992 yılından beri 2500 öğrenciye eğitim vermektedir. yüksek okul bünyesinde; Bilgisayarlı Muhasebe ve Vergi Uygulamaları, Pazarlama, Büro Yönetimi ve Sekreterlik, inşaat, Dericilik, Bilgisayar Donanımı, Hazır Giyim, Turizm Rehberliği ve Turizm ve Otelcilik bölümlerimde eğitim vermektedir. Yüksekokul öğrencilerine hizmet veren Yurt-Kur'a bağlı kız (250), erkek (250), Yalvaç Güçsüzler Vakfına ait Türkan ATAYALVAÇ Kız Yurdu (230), özel sektöre ait (150) olmak üzere toplam 880 kapasiteli öğrenci yurdu bulunmaktadır.
Yalvaç sahip olduğu çok eski geçmişi ve kültürel özellikleriyle zengin bir turizm potansiyeline sahiptir. Antiocheia in Psidia (Antik Kent) Anadolu'da kurulan antik kentler arasında oynadığı önemli roller ve eşsiz yapılarıyla ayrı bir önem taşımaktadır. Yalvaç'ın kültürel zenginliklerini teşhir eden Yalvaç Müzesi genellikle Roma, Bizans ve Osmanlı devirlerine ait eserlerle oldukça zengin bir müze niteliğindedir.
Yalvaç'ın kültürel değerleri arasında önemli yerlerden biri de Yalvaç Hacı Ali Rıza Efendi Halk Kütüphanesi'dir. Kuruluşu 108 yıl öncesine dayanır. Kütüphane 1970 yılından itibaren kendi binasında faaliyete devam etmekte olup, çeşitli konularda 30 bini aşkın eseri ile en önemli kültür hazinelerimiz arasındadır.
Yalvaç Merkezinde sağlık hizmetleri açısından 150 yatak kapasiteli Devlet Hastanesi, 50 yatak kapasiteli Doğumevi ve 3 adet sağlık ocağı bulunmaktadır.