eylemin içeriği olan atatürkçülük bir kenara bırakılırsa burada yapılan eleştirinin bağcıyı dövmek olacağı da ortaya çıkar. yapılan eylem içerik bakımından zayıftır, cumhuriyet mitinglerinde olduğu gibi dayanak noktaları güçsüzdür. ancak belli ki olayın bu boyutu eleştirilmiyor yalnızca yani olayın boyutu ulusalcılık eleştirisi değil eylemin kendisidir. açıktır ki; ne orada yapılan protesto ne de bakanın kendisi siyasal kimliklerinden bağımsız değildir. bakan yalnızca oraya bir veli olarak çıkmaz çünkü kendisi aynı zamanda bir tüzel kişiliği de temsil etmektedir. o nedenle burada savunulan şey ulusalcılık eleştirisi değildir, protesto yapma eyleminin kendisidir. bu olay bir başka yerde olsaydı dayanacağı noktalar başka motifler içerebilirdi veya gene aynı motifler üzerinden olabiliridi fakat dayanak noktasının daha güçlü olacağı kesindi. ve gene aynı şekilde bu bazı kesimlerce terbiyesizlik olarak algılanacaktı. çünkü kendileri açısından bakan eleştirilemez, eleştirilirse dahi bu sessizce yapılmalıdır. böyle bir mantık yoktur, protestonun kendisi dışavurumu temsil eder. burada yargılanan ulusalcılık değil, protesto eylemini gerçekleştirmek. tabi yerseniz.