genel olarak tüm tıp fakültelerindeki internlerin sorunlarını dile getirmiş hekim adayı... tıp fakültelerinde son sınıfta ders olmadıgı için hocaları ancak ya vizitlerde ya da poliklinikte görebilirsiniz...poliklinikte ancak konsültan hocayı görebilirsiniz ki o da günün sonunda asistanların danışacakları hastaları sormaya 5 dakikalığına sormaya geldiğinde olur. serviste ise konsültan hocalar dışındakiler zaten sadece kendi özel hastalarına bakmak için gelir ve giderler, farkına bile varmazsınız... konsültan hocanın viziti ise ister beş dakika isterse üç saat alsın olay asistanla hoca arasında gecen sunu aldık bunu yapacaz taburcu mu etsek acaba diyalogundan öteye gecmez... internün bulundugu serviste kendi eğitimi açısından faydalanabilmesi için hasta takip etmesi gerekir ki bu da imkansızın ötesidir... servisin bütün angarya işlerini yaparsınız, kan almaktan hasta tartmaya, yapılacak bütün işlemleri kağıda dökmekten sonuç işlemeye kadar hatta bazı servislerde hastaları alıp dısarıda gezdirmeye kadar * aklınıza gelecek bütün boktan işler internlerin üzerindedir... bu angarya işlerin çokluğundan ve çoğu serviste 3 veya 4 güne bir gece nöbeti tutup ertesi günü de aktif olarak hastanede geçirdiğiniz için hastalar sizin için genelde bir dosyadan fazla birşey ifade etmez... kendinizi geliştirip hekimlik yaptıgınızı hissedeceğiniz tek yer acil servis olmasına rağmen orda da 2 ay boyunca 12-24 çalışma peryodu iflahınızı keser ama yine de ben birşeyler öğrendim dediğiniz tek yer acil servistir... işin kötü yanı bütün bu çileyi çekip, tüm pisliği yutmanıza , yaptıgınız 36 saatlik iş bırakma eyleminde hemen hemen bütün hastanenin felç olmasına rağmen, hocanız karşınıza geçip ''bu internler birgün olsun bir işe yaradı mı'' der.. çünkü siz asistanlarla çalışırsınız, siz işi bırakırsanız olay asistana patlar, hocanın keyfine kimse dokunmaz... bu şekilde 1 yılını geçiren bir öğrenicinin de kendisine ya da sıra arkadasına güvenmesi mümkün değildir, boş teorik bilgiyle son sınıfa gelir, teorik bilgilerin yarısı silinmiş olarak, pratikte hiçbirşey kazanmadan mezun olur çıkar... ayrıca ankara ya da hacettepe mezunları dışındakileri doktor saymayan zihniyete de tek bir sözüm var, neyse vazgectim söylemeyecem...