turgay demirel

entry76 galeri
    19.
  1. Kendimi bildim bileli Türkiye Basketbol Federasyonu başkanıdır. Bilgin Gökberk'in president'ı, niye bu denli eleştiriliyor diye düşünüp dururdum. Profesyonel spor yöneticisinin allahı diye lanse edilen Lütfü Arıboğan'a karşı seçimleri kazandığında da vardır bir kerameti diye düşünüyordum. Ama 17 haziran 2009 fenerbahçe ülker efes pilsen maçından sonra söylenenlere bakıyorum da...

    Ben 13-14 yaşındayken basketbolu Petar Naumoski, Ufuk Sarıca, Volkan Aydın, Tamer Oyguç ve o sürekli değişen 4 numaralı pozisyondaki siyahi Amerikalı(lar) ile tanıyanlardanım. O günden beri de Efes Pilsen'liyim ve bu takımın Koraç Kupası'nı aldığı yıl ve sonralarında da sıkı takipçilerindenim.

    Basketbol maçlarına şifre koymak gibi bir gerzekliğin ardından, ki buna seyirci kitlesi yeni oluşmaya çalışan Türkiye Ligi de dahil olunca işler değişti ve zamanla uzaklaştık. En son Petar ın Ülker forması giyip benchte oturup 2-3 dakika süre aldığı ve 3-5 sayıda kaldığı dönemi bilirim. Sonra da pek takip etmedim.

    Benim basketbolcu abilerimin sonraki nesli; Hidayet, Mirsad, ibrahim, Mehmet ortalıklarda iken, oyuncu olarak devleşmişlerdi. Avrupa'da ağzı açık izlediğimiz hatrı sayılı basketbolcuların, Yugoslav ve Litvanyalı ekollerinin bile ağzı açık baktığı oyuncular oldular. Garanti Bankası reklamı ve Avrupa Şampiyonası başarısı ile de tüm ülke tarafındna tanınır ve sevilir oldular.

    Da ne oldu? Hidayet Türkoğlu ve Mehmet Okur milli takımdan dışlandılar. Bu adamlar NBA gibi bir ligde unutulmazlar arasına 30 yaşını görmeden girdiler bile. Bu saçma dışlamanın son kurbanı, bana göre gelmiş geçmiş en iyi Türk basketbolcu olan ibrahim Kutluay oldu. O ibrahim ki, Yunanistan ve NBA' de başarıyla oynadı, Panathinakos'ta efsaneler arasına girdi. Milli takımın değişmez oyuncusu kimmiş ona bakalım? Bogdan Tanjevic tabii, has be has Türk ekolü!?!

    Ve gelelim Türkiye ligine. Sayın Demirel, son seimlerde destek aldığı Fenerbahçe kulübüne destek olayını abarttı. Fenerbahçe'yi ben herhangi bir şekilde sevmem veya sempati de duymam. Ama bütçe ve ölçek olarak, bu basketbol ligine birkaç beden büyük oldukları itirafında bulunmalıyım. Seyirci olarak da bunu katlaması olağandır, basketbol kulübü olarak Ülker ile ittifaklarının Efes'i sollaması da.
    Ama eyyam denilince bir durmak lazım. Fenerbahçe ölçeğinde bir takımın buna ihtiyacı var mı? Maç spikerine, yorumcularına kadar Fenerbahçe taraftarlığı nedir?

    Hadi hepsini geçtim, bir takımın şampiyonluğunu kutlayamaması nedir allahaşkına? Adamlar o teri ne diye döküyorlar? Mücadele olmazsa, spor müsabakası kültürü olmazsa neye yarar herşey? Ayak tabanıyla zenci efesliye vuran o adamın görüntüsü gözümden gitmiyor... bu nedir?

    Ben şöyle düşünüyorum. Bu tarz bir konuyu hafife almak, "değerlendireceğiz, karar almak uzun sürer." demek; bu konu beni çok da fazla tırmalamıyor demek. Acil önlem gereksiz demek. Yani Turgay Bey bu konuya duyarsız demektir.

    Başka bir ülke olsa, bunlar Turgay Demirel'in son günleri, bir daha da asla basketbol ile ilgili bir göreve gelmeye yüzü olmaz derdim.
    Ama görünen o ki, bu adam bir sonraki seçimleri de alır, Fenerbahçe kulübü bu ligi şaibeli bir şekilde domine etmekten de keyif alır gibi gözüküyor. Hadi bu adamların ömrü bir yere kadar da, buradaki olumsuz FB yorumlarını görüp eksiyi peşin verecek olanlar var ise, belirtmek isterim. Bu olay Ali Sami Yen'de üç yıl önce şampiyon olan takımın üstüne yağmur gibi yağan yabancı maddelerden daha fazla midemi bulandırmıyor.
    3 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük