doğruyu yaptığına inanırsın yıllar boyu. farklı olmanın aslında marjinal bir gerçeklik olduğuna popülerizmin aslında kölecilik olduğunu bilirsin ve uymazsın onun saçma kurallarına.
kısaca bohem bir hayat gibidir bu. yakınındaki arkadaşların farkeder sendeki bu değişikliği önce. "sana bişiler oldu lan" veya "ben eski x'i özledim" derler. sana hala saçma gelir.
onların popülerizmin kölesi olduğuna inanır zaman zaman soğursun. aslında götü kalkmışlıktır bu bi nev'i. veya kendini bi bok sanmadır. tabii bu sırada onu idrak edemezsin...
ama günün birinde seninde normal bir insan olduğunu ve oyunu kurallarına göre oymana gerektiği gerçeği çıkar karşına. ilk başka daha önce idrak edemediğin şey gün gibi çarpar yüzüne... artık idrak etmişsindir ama bun kendine yedirememişindir. "ama benim prensiplerim..." ile başlayan cümleler kurarsın kafanı gece yastığına her koyduğunda. her sabah kalktığında "siz mi büyüksünüz ben mi ulan" diye gaz bir şekilde kalkar gece tıpış tıpış yatağına yatar Allah'ına dua edersin.
evet artık bünye bunu kabullenmeye başlamıştır sadece uyum sürecini sağlamaya çalışmaktadır...
zordur bu namuzsuz oyun... insanı alır ve derin bir yalnızlığa koyar. öyledir ki ben nerde yanlış yaptım derken çevrenizde zamanında burun kıvırdığınız dostların veya sevgilinizde olmaz. fakat şimdi onlara muhtaçsınızdır. onların popülerizminden çok dostluğuna muhtaçsınızdır...